İSTANBUL (AA) - Türkiye'nin ilk kadın gravür sanatçılarından biri olan ressam Aliye Berger'in vefatının üzerinden 51 yıl geçti.

Berger, fotoğraf sanatçısı Mehmet Şakir Paşa ve Sare İsmet'in kızı olarak 1903'te İstanbul Büyükada'da dünyaya geldi.

Usta sanatçının ailesi, geçmişleri acı tatlı olaylar ve serüvenlerle dolu, İstanbul'un bilinen ailelerinden olarak tanınıyordu. Berger'in babası Girit ve Atina'da sefirlik ve valilik yapan Mehmet Şakir Paşa, annesi Giritli Sare İsmet Hanım, amcası Abdülhamit devri sadrazamı Cevad Şakir Paşa, dedesi Şurayı Askeri Dairesi Reisi Miralay Mustafa Asım Bey'dir.

Ablası ressam Fahrelnisa Zeid ve abisi "Halikarnas Balıkçısı" olarak tanınan Cevat Şakir Kabaağaçlı olan Aliye Berger'in diğer ablalarının isimleri ise Hakkiye ve Ayşe Suad olarak biliniyor.

Sanatın her dalını kendisi için bir "güzellik" olarak tanımladı

Berger, ilkokul eğitimine 1909-1912'de Büyükada mahalle mektebinde başladı, daha sonra Birinci Dünya Savaşı'na kadar Notre Dame de Sion'a devam etti. Okul savaş nedeniyle kapatılınca İstanbul'da Fransızca öğrenim yapan Madame Braggiotti'nin okuluna giden sanatçı, burada resim ve müzik dersleri aldı.

Eğitimini 17 yaşında Fransız Büyükelçiliği'nde sınava girip diplomasını almasıyla tamamlayan Aliye Berger, genç yaşlarında Voltaire, August Strindberg, Henrik Ibsen ve Dostoyevski gibi yazarlardan etkilenerek yazar olmak istiyordu.

Berger, çocukluk ve gençlik yıllarında resme karşı ilgisinin babasının kitaplarını karıştırırken, ağabeyinin İtalya'dan gelirken getirdiği resimlerini gördüğünde ve ablasının boyalarını taşırken başladığını anlatır.

Sanatın her dalını kendisi için bir "güzellik" olarak tanımlayan usta ressam, ilk eserini 17 yaşındayken resmetti. Uzun süre özel olarak resim ve piyano dersleri alan Berger, 1924'te Türkiye'de bulunan Macar keman virtüözü ve pedagog Karl Berger'den müzik eğitimi gördü.

Berger, 1935'ten 1939'a kadar Berlin ve Paris'te kardeşi Fahrünnisa Zeid'in yanında kalarak sanat hareketlerini izledi. Macaristan halk ayaklanması sonucunda Türkiye'ye sığınan hocası Karl Berger ile 1947'de evlenen ve 6 ay sonra eşini kalp krizi sonucu kaybeden sanatçı, eşinin vefatından sonra sanatına daha fazla bağlanarak gravür yapmaya başladı.

"Güneşin Doğuşu" adlı yağlı boya tablosuyla birinci seçildi

Avrupa'ya giden usta ressam, heykel derslerinin yanı sıra Londra'da üç yıl süreyle John Buckland Wright'ın atölyesinde gravür tekniği üstüne yoğun çalışmalar yaptı.

Usta sanatçı, 1951'de 140 parça gravürle Türkiye'ye dönerek, İstanbul Fransız Konsolosluğu'nda ilk kişisel sergisini açtı. Adını geniş sanat çevrelerine ilk kez 1954'te Yapı Kredi Bankası'nın düzenlediği yarışmada "Güneşin Doğuşu" adlı yağlı boya tablosuyla birinci seçilerek duyurdu.

ABD'nin California eyaletinde çıkan yangınlar nedeniyle 2 bin 700'den fazla kişi tahliye edildi
ABD'nin California eyaletinde çıkan yangınlar nedeniyle 2 bin 700'den fazla kişi tahliye edildi
İçeriği Görüntüle

Aliye Berger, desen ve yağlı boya resimler yaptıysa da çoğunlukla oyma baskı tekniğinde, siyah-beyazın ara tonlarıyla çalışarak eserler verdi.

Dışa vurumcu oyma baskılarıyla tanınan Berger, sonraki yıllarda gravürü yaygınlaştırmak amacıyla bu teknikle yılbaşı tebrik kartları yaptı. Gravür kazma sürecinde her zaman hayatında yer etmiş acıları, sevinçleri, anıları ve yaşamından kesitleri ortaya çıkarmaya çalıştı.

Katıldığı Tahran Bienali'nde 1955'te ikincilik ödülü kazanan usta sanatçı, İstanbul, Ankara, Londra, Paris, Viyana, Ravalpindi ile İslamabad'da kişisel sergiler açtı. Berger, 1951-1972'de yurt içinde ve dışında birçok karma sergiye de katıldı.

1974'te doğup büyüdüğü Büyükada'da hayatını kaybetti

Zımpara kağıdı, kasap kağıdı ve tülbent gibi malzemeler kullanan usta sanatçı, günlük yaşamın kalıplarını, İstanbul'un çeşitli köşelerini bazen gerçekçi, kimi zaman da fantastik biçimde, özgün bir lirizm ve dışavurumculukla eserlerine yansıttı.

Gravürlerini "renkli gören, yaşamayı en büyük coşku ve aşk olarak kabul eden bir anlayışın ürünleridir." diye tanımlayan Aliye Berger'in eserleri, İstanbul Resim ve Heykel Müzesi, Viyana Albertina Müzesi ve özel koleksiyonlarda yer alıyor.

Aliye Berger'in gravürlerinin yaygınlaşmasında Ferit Edgü'nün payı oldu. Edgü, Füreya Koral arşivindeki gravür kalıplarını tekrar bastırır ve bu baskılar, gravürlerin tanınmasında önemli rol oynadı.

Berger, 1972 yılında son sergisini İstanbul Taksim Galerisi'nde düzenledi. Aynı yıl sergiyi Ankara'ya götüren sanatçı, 9 Ağustos 1974'te doğup büyüdüğü ve çok sevdiği Büyükada'da hayatını kaybetti.

"Aşkla yaşadım. Ölümler bile öldüremedi bendeki aşkı. Coşkuyla, aşkla ve sevgiyle yarattım ne yarattımsa. Yapıtlarıma çocuklarım diyemem. Yaptıklarım yaşadıklarımın ta kendisi oldu." diyen sanatçının vefatının ardından 1975'te İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi salonlarında geniş retrospektif sergisi gerçekleştirildi.


Muhabir: Özlem Limon

Kaynak: AA