CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bir dizi program kapsamında Hatay’da vatandaşlarla bir araya geldi.Ancak bu buluşmanın özünde halk yoktu.Programın detaylarında parti tabanı yer almadı,Hatay’ın sorunlarına dair somut çözümler sunulmadı ve halka güven veren elle tutulur ciddi bir iz bırakılmadı. Bunun yerine,bir avuç insanın kendi arasında Özgür Özel’le vakit geçirerek durumu idare etme çabası öne çıktı.

Hayal Kırıklığının Başlangıç Noktası: Hatay İl Örgütü

Özel’in Hatay ziyareti,Hatay İl Örgütü’nün önünden başladığında hayal kırıklığı da kendini belli etti.“Sağdan say oğlum Şaban, soldan say oğlum Ramazan”mantığına teslim olmuş bir anlayışla hareket eden bir zihniyetin bu şekilde devam etmesi halinde kendi kendini yok etmeye mahkûm olması şaşırtıcı olmayacak. 

Defne ilçesinde yapılan program,halkın o bölgeyi yönetenlere olan güven ve itibar kaybı nedeniyle tam anlamıyla bir rezaletin göstergesiydi.Geçmiş dönemde belediyeyi yöneten hırsız ve ekibinin yarattığı tahribat, halkın hafızasında tazeliğini koruyordu.Seçim sürecinde,yeni başkan “O hırsızlardan hesap sormaya geliyorum.”diyerek halktan destek istedi.Defneli olmadığı için ayrı bir sorun olan aday iyi kötü zar zor seçimi kıl payı ile alabildi. Ancak yanında gezdirdiği bazı isimler,halkın gözünde en az baş hırsız kadar mide bulandırıcıydı.Defne halkı,bu durumdan çok rahatsız olduğu için halkı yok sayarak bildiyini yapan başkana dünde önceki programlarda da tokat gibi cevap vermek zorunda kaldı.

Defne’de belediyenin önünde toplanan kişi sayısı yalnızca 40’tı.Diğer ilçelerden gelen destekçilerle birlikte bu sayı ancak 140’a ulaşabildi. Organizasyonun yetersizliği ve halktan kopukluğu,katılım oranına da doğrudan yansıdı.Herşeyi ben bilirim,ben karar veririm,ben ben ben sarhoşluğu defne halkının artık kaldırabiliceği bir tutum değildir.

Reyhanlı’da Özgür Özel’in Suriye Açıklamaları

Özgür Özel’in Reyhanlı’ya yaptığı ziyaret ise sınır bölgesi olması açısından önemliydi. Reyhanlı Ticaret Odası’nda bölgenin önemli isimleriyle gerçekleştirilen toplantıda Özel, Suriye konusundaki görüşlerini dile getirdi:

 “Bir kişinin veya sistemin hem para aldığını, hem insanları cezalandırdığını hem de silahlı gücü olduğunu düşünün. Eğer ‘adalet ve hukuk’ yoksa, bunun adı çetedir. Şayet adalet ve hukuk olursa, alınan paranın adı vergi, silahlı gücü ordu, cezalandırma yetkisi de toplumsal barış için kamu gücünün kullanılması olur. Devleti devlet yapan, hukuk ve adalettir. Suriye’de henüz adalet ve hukuk tesis edilmemiştir. Kısa sürede bu tesis edilmezse devletten bahsedemeyiz. Bu nedenle bir an önce tüm etnik unsurları kapsayan demokratik bir anayasanın yapılması ve serbest seçimlerin gerçekleştirilmesi zaruridir.”

Özel’in bu sözleri önemliydi. Ancak Hatay programında dikkat çeken bir eksiklik vardı: CHP il örgütü neden Kırıkhan gibi depremde büyük zarar gören bir ilçeye götürülmedi? Binlerce insanın hayatını kaybettiği ve ayağa kalkmak için mücadele eden bir ilçe varken,oranın ziyaret edilmemesi büyük bir soru işareti yarattı.

Özel’in Ekibi de Organizasyondan Memnun Değil

Defne’de Özel’in MYK ve PM üyesi bazı isimleriyle yaptığım özel görüşmelerde, organizasyonun nasıl değerlendirdiklerini sordum,tek kelimeyle “rezalet”yanıtı alındım. Kendileri bile içine sokuldukları bu anlamsız organizasyonun amacını anlayamadıklarını, CHP’nin Hatay’da ciddi bir sorunla karşı karşıya olduklarını bir kez daha gözler önüne sermiş görünüyor.

Antakya programında ise Özgür Özel’in moral bulduğu ve duygusal anlar yaşadığı anlardan biri, deprem annelerinin korosunun performansı oldu.İlçe başkanı Ümit Kutlu’nun kişisel olarak sevilip sevilmemesi bir kenara bırakırsak,bu etkinliğin toplumun birlik ve dayanışma ruhunu güçlendirme açısından başarılı olduğu söylenebilir.Kutlu’yu bu anlamlı çalışmasından ötürü takdir ettim.

CHP’nin Hatay’daki Kaybı ve Sorumlular

Özgür Özel’in Hatay Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın kaybıyla ilgili yaptığı açıklamalar da dikkat çekiciydi. Ancak bir genel başkanın, kendisiyle bu kadar çelişmemesi gerekirdi.

Bu kaybın en büyük sorumlusu, Özgür Özel ve kurmaylarıdır. CHP Genel Merkezi, Lütfü Savaş’ı aday ilan ettikten sonra 52 gün boyunca şu söylemlerle kararsız bir duruş sergiledi:
 • “Adayı Geri çekeceğiz.”
 • “Yeniden anket yapacağız.”
 • “Aday değişikliği söz konusu.”
 • “Yeni arayışlarımız devam ediyor.”

Sonunda ise “Adayla yola devam.” denildi. Bu basiretsiz tutum, Hatay’da CHP’ye en az 5-6 puan kaybettirdi. Zaten tartışmalı bir ismin üzerine bu şekilde belirsizlik eklenmesi, seçimin 1800 oy gibi küçük bir farkla kaybedilmesinde etken sebeplerden biriydi.Siz adayınıza güvenmezseniz halk size ve adayınıza ne diye güvensin diye sormazlar mı ? Bana göre CHP Genel Merkezi, Hatay’a en büyük zararı bizzat kendisi verdi.

CHP’nin Geleceği İçin Yol Ayrımı

Geçmiş artık geride kaldı. Bundan sonra belediye başkanları işlerine odaklanmak zorunda.Ancak partinin iç yapılanması konusunda dikkat edilmesi gereken kritik bir nokta var.Örgütte kimin hangi göreve geleceğini belediye başkanları belirleyemez.

Bazı belediye başkanları,yönettikleri ilçelerde bile halka kendilerini kabul ettiremezken,ilçe başkanı ya da il yöneticisi belirleme yetkisini kendilerinde görme haddini buluyor. CHP’yi babalarının çiftliği gibi gören ve kendilerini bu çiftliğin kahyası sanan anlayış,derhal sona erdirilmelidir.Aksi takdirde,bu zihniyet sahipleri her gittikleri yerde halkın tepkisiyle karşılaşarak yuhalanırlar diye düşünüyorum.

CHP Hatay’da dibe vuracak ya da halktan kopan anlayıştan derhal arınarak temiz bir sayfa açmalıdır.Bunun için, İl başkanına ciddi ve ağır sorumluluklar düşüyor.Partinin içinde halkla iç içe olmayan ve yalnızca bireysel çıkarlarını düşünenlerin partiden hızla uzaklaştırılması konusunda net durmak zorundadır.Ancak bu şekilde CHP, Hatay’da yeniden halkın güvenini kazanabilir.Aksi takdirde Genel Başkan Özgür Özel’in her programı bu ve benzeri rezaletlerle medya camiasının yazılarına konu olur.