İSTANBUL (AA) - Cumhurbaşkanlığı himayelerinde hayata geçirilen külliyat ve belgesel projesinin ekibi, çekimlerin yapıldığı İstanbul Büyükçekmece'deki WOM Studio'da bir araya geldi.
Genel Koordinatör İbrahim Dıvarcı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Türklerin Mirası Projesi, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı tarafından himaye edilen, başlangıçta 18 bölüm belgesel ve 17 cilt kitaptan oluşması planlanan bir projeyken, zaman içinde revize edilerek 26 bölüm belgesel ve 20 cilt külliyattan oluşan bir proje haline dönüştürüldü." dedi.
Projeyle dünyanın 53 ayrı ülkesindeki Türk varlığının kayıt altına alınmasının planlandığını dile getiren Dıvarcı, "Türklerin tarih sahnesinden çıkışından Osmanlı dönemine kadar olan dönemi 'Türklerin Mirası-1' diye isimlendiriyoruz. Bunun sebebi şu, Osmanlı ve Anadolu Beylikleri ayrı bir çalışma konusu." şeklinde konuştu.
Çeşitli kurumların proje ortağı olarak yer aldığını belirten Dıvarcı, "Projenin temel esprisi kendi hikayemizi kendi ağzımızdan doğru anlatabilmek. Yani okun, tuğun, kılıcın ve kalemin, rüzgar kanatlı savaşçının, yani Türklerin anlatılmamış hikayesini düzgün şekilde anlatabilmek." görüşünü paylaştı.
Dıvarcı, büyük bir medeniyetin izini sürerken alanında uzman yaklaşık 100 bilim adamıyla beraber çalıştıklarını vurgulayarak, "Yapmak istediğimiz şey şu, tarihe şerh düşmek. Yani nereden geldik, neleri yaptık, biz hangi medeniyetin mirasçısıyız, bunu doğru şekilde anlatmak. Asıl derdimiz bu. Ya değilse Batılı tarzda 'Türkler savaşçıydı' diyerek orada bırakamayız. Biz bu medeniyeti kuran milletin zihinsel kodlarını, nereden geldiğini, hangi kaynaklardan beslendiğini, inancını, kültürünü, kurduğu şehirleri, ekonomisini, yollarını da anlatmak istiyoruz." değerlendirmesini yaptı.
Bu projeyle tarihe şerh düşmek istediklerinin altını çizen Dıvarcı, "Türk beklenendir. Türk vefa gösterendir ve Türkler yeniden dünyaya bir medeniyet kurma borcu olan ve bu medeniyeti kurmak zorunda olan adalet ve hakkaniyetle, diğerkam bir medeniyet kurmakla mükellefler. Türkiye Cumhuriyeti de 5000 yıllık tarihin mirasçısı olarak bu medeniyeti kurmakla mükelleftir. Ve biz bu projede nihayetinde o karınca gibi ya da güvercin gibi yangını söndüremeyebiliriz ama safımızı belli etmek istiyoruz. Vefalı Türk geri dönmek zorunda. Bu projenin temel amacı bu." diye konuştu.
"Çok katmanlı bir anlatımı var, çok katmanlı bir proje"
Belgeselin anlatıcısı Emre Altuğ, Türklerin Mirası'nın çok özel bir proje olduğunu belirterek, "Bir Türk olarak bu projenin içinde yer almak her şeyden evvel benim için bir onur ve kıvanç kaynağı." dedi.
Proje sayesinde merak ettiği konuları araştırma imkanı bulduğunu dile getiren Altuğ, "Sadece kronolojik bir olaylar silsilesini anlatmıyor, Türklerin nasıl var olduklarını, yaşamsal, sosyal, kültürel, mimari, sanatsal ve yazı boyutuyla ele aldığı için çok katmanlı bir anlatımı var. Çok katmanlı bir proje." ifadesini kullandı.
Türklerin Mirası projesinde, Türklerin dünya üzerinde yaşayan bütün uygarlıklara ve kültürlere katkılarının da anlatıldığını vurgulayan Altuğ, "Bunu anlatırken de ben bir metni sunan biri olmak istemedim. Muhteşem yazılmış bir metin, metni okuyup, anlayıp, algılayıp, öğrenip döneminin gerektirdiği gibi anlattığım anlar oldu. Aslında biraz oyunculuğumu da kullandım." şeklinde konuştu.
Altuğ, belgeselin müthiş bir metni olduğunu belirterek, "Beni aydınlattı, bana ecdadımı öğretti. Dolayısıyla istiyorum ki bunu izleyenler de buradan Türklüğün nereden geldiğini ve nereye doğru gittiğini, nasıl gittiğini, neler bıraktığını en azından bu 12 bölümde Türklerin varoluşundan Karahanlıların sonuna kadar, muhteşem boyutlu bir hikayeyle izleyiciye sunmak istedik." görüşünü paylaştı.
"Kardeş halklarımızın olduğu coğrafyalarda çekimler yaptık"
Yönetmen Fatih Sezgin ise belgeseli yaparken "kendi kültür kodlarımızı, görsel dünyamızı nasıl oluşturabiliriz" noktasına dikkat ettiklerini söyledi. Sezgin, şöyle konuştu:
"Türklerin tarih sahnesine çıktığı Ural-Altay bölgesinden başlayıp günümüz Anadolu coğrafyasına kadar olan kısmı, aslında büyük proje bunu kapsıyor. Ancak biz 'Türklerin Mirası-1' dediğimiz kısımda özellikle Türklerin İslamiyet'i kabul etmesine kadar olan bölümü, çıkış noktasını binli yıllara kadar olan bölümü inceliyoruz. Bunun için dünyanın değişik noktalarında, özellikle Türklerin daha önce hüküm sürdüğü, şu anda yaşadığı, kardeş halklarımızın olduğu coğrafyalarda çekimler yaptık. Bu özellikle Türkistan coğrafyası, yani Orta Asya coğrafyasında Moğolistan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Azerbaycan, İran, Macaristan gibi tüm bu coğrafyalarda çekimler yaptık."
Sezgin, belgeselin hem sinematografisine ve hem de içeriğine önem verdiklerine işaret ederek, "Özel ekiplerimizle koordineli bir şekilde oluşturmaya çalışıyoruz. Özellikle bunun bilimsel yönü var, bir kitap çalışması var. Aynı zamanda film boyutu var. Bunun için de çok uzun yıllardır araştırmalar yapıyoruz. Özellikle Türk dünyası adına, üzerinde mutabık kalınabilecek şeyleri bulup, kodlayıp bunları görselleştirmeye, bunlar üzerine odaklanmaya çalışıyoruz. İnşallah gelecek nesillere en azından bir kaynak, bir yapı oluşturabilir, bunu da bırakabilsek bizim için en büyük mutluluk o olacak." değerlendirmesinde bulundu.
Belgesel, sinema ve dizi alanında çalışan sinemacılar için tarihin her zaman cazibe merkezi olduğuna dikkati çeken Sezgin, "Bizim de amacımız özellikle Türkistan coğrafyasında bu görselleri toparlayıp, bunu izleyicimize ulaştırıp tarihe bir not düşmek." diye konuştu.
Danışma Kurulu güçlü isimlerden oluşuyorProje, Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Konya Selçuklu Belediyesi ana proje ortaklığında, Konya Aydınlar Ocağı koordinasyonunda, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Anadolu Üniversitesi, Selçuk Üniversitesi, Türk Hava Yolları, İGA, TRT, TİKA ve Vakıfbank gibi kurumların desteğiyle gerçekleştiriliyor.
Projenin Danışma Kurulunda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, AK Parti Ankara Milletvekili Leyla Şahin Usta, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Hakkı Susmaz, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı, TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı, THY Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Bolat, Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz ve Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel yer alıyor.
Projenin bilimsel ve editöryel koordinasyonu. akademisyenler ve uzmanlardan oluşan Proje Yürütme ve Yayın Kurulu tarafından sağlanıyor.
Genel koordinatörlüğünü İbrahim Dıvarcı'nın üstlendiği kurulda Prof. Dr. Osman Eravşar, Prof. Dr. Ayşe Dudu Kuşçu, Prof. Dr. Halis Şaban Çalış, Prof. Dr. Ahmet Taşağıl, Prof. Dr. Kürşat Yıldırım, Prof. Dr. Haşim Şahin, Doç. Dr. Serhat Koca, Doç. Dr. Selman Selim Akyüz, Tamer Yiğit, Talha Çakıroğlu, Baki İlgün, Katharine Branning, Umut Yavuz, Temel Dıvarcı, Sadık Yalsızuçanlar ve Dr. Tacettin Şimşek bulunuyor.
Proje, tarih anlatısına yeni bir bakış sunuyorProjenin amacı, Türk milletinin binlerce yıllık devlet ve medeniyet birikimini bilimsel veriler ışığında ele alarak geçmişi doğru ve derinlikli biçimde aktarmak.
Türklerin dünya tarihindeki etkisini vurgulayan belgesel, Sibirya’dan başlayan bir kronolojiyle İç Asya, Orta Asya ve Anadolu'ya uzanan göç yollarını takip ediyor.
Saka, Hun, Göktürk, Uygur, Selçuklu ve Timur gibi önemli Türk devletlerinin izlerini süren proje, Batı merkezli tarih anlatılarına alternatif bir bakış açısı sunmayı hedefliyor.
"Türklerin Mirası" belgeselinin ilk etabı, Anadolu Beylikleri Dönemi'ne kadar olan süreci kapsarken, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerini içeren ikinci etap, "Türklerin Mirası 2" adıyla izleyiciyle buluşacak.
Muhabir: Ahmet Esad Şani