LONDRA (AA) - ABD, Şubat 2022’de başlayan Rusya-Ukrayna savaşının ardından Rusya'ya neredeyse tüm sektörlerde kapsamlı yaptırımlar uyguladı ancak Rus ekonomisi bu dönemde ekonomik büyümesini ve ihracatını sürdürdü.
Rus ordusunun Ukrayna’daki ilerleyişi de bu yılın başından itibaren hız kazanırken, başkan seçilmesinden önce Ukrayna savaşını "bir günde" bitireceğini vadeden Trump'a yönelik eleştiriler de arttı.
Savaşı sonlandırmak için müzakerelerde ilerleme sağlanamamasının ardından, Trump'ın Rusya'ya yönelik tutumunda da önemli ölçüde değişiklik yaşandı. Bu tutum, Rusya'nın yanı sıra ülkenin BRICS nezdinde yakın ilişkiler kurduğu Çin ve Hindistan'a yönelik yaptırım ve tarife kararlarına da yansıdı.
Son olarak Hindistan'a "Rus petrolü aldığı" gerekçesiyle yüzde 25'in üzerine ilave yüzde 25 daha tarife uygulama kararı alan Trump, Rusya'dan petrol alan diğer ülkelerin de "mercek altına" alındığını söyledi.
Beyaz Saray, Rusya’nın en büyük enerji ithalatçısı Çin'e karşı da uyarılarda bulunurken, Çin yönetimi olası tarife ve yaptırımlara ilişkin ülke çıkarlarını korumaya devam edeceğini ve Rusya'dan alımları sürdüreceğini bildirdi.
Trump'ın petrol fiyatlarının düşmesi halinde savaşın duracağını da ifade etmesine rağmen, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve OPEC dışı bazı üretici ülkelerden oluşan OPEC+'ın zayıf petrol talebine rağmen üretim kısıntısına gitmesi de dikkat çekti.
ABD'den Çin'e "Rus petrolü" uyarısıRusya-Ukrayna Savaşı öncesinde Çin'in toplam petrol ithalatında Rus petrolünün payı yüzde 7,7 seviyesindeyken, savaşın ardından söz konusu oran yüzde 13,5'e çıktı.
Trump, 5 Ağustos'ta Çin'e de Hindistan'a uygulanan ilave yüzde 25 tarifenin benzeri bir tarife uygulamasının mümkün olabileceğini bildirdi.
Çin'in Rusya'nın ürettiği Ural petrolünü Brent tipi petrole kıyasla varil başına yaklaşık 5 ila 10 dolar arasında iskontoyla aldığı tahmin edilirken, Batılı ülkelerin yaptırım uyguladığı petrolün ülkedeki özellikle küçük rafinelerinin kar marjlarını desteklediği ifade ediliyor.
ABD, yaptırımlarla Rusya'nın tanker filosunu ve sigortacılarını da hedef alıyor. Bu nedenle, bazı Çin limanları yaptırım uygulanan tankerlere hizmet vermeyi durdurmuştu.
Analistler, Hindistan’a kıyasla ABD ile daha büyük bir ticaret hacmine sahip Çin’in ilave tarifelere dair daha korunaklı bir durumda bulunduğuna işaret ediyor.
Hindistan, Rusya'nın en büyük ham petrol alıcısı konumundaS&P Global Ratings'in Trump'ın Rus petrolünü alan ülkelere yönelik ikincil tarife açıklamaları sonrası yaptığı analizine göre, bu yıl ocak-mayıs döneminde Çin'in Rusya'dan petrol ve doğal gaz ithalatı 32,6 milyar dolar ve Hindistan'ın ise 23,2 milyar dolar oldu.
Bu dönemde Çin'in Rusya'dan ithalatının yüzde 66'sını, Hindistan'ın ithalatının ise yüzde 88'ini petrol, gaz ve kömür oluşturdu.
AA muhabirinin gerçek zamanlı veri analitik şirketi Vortexa'dan edindiği bilgilere göre, Çin ve Hindistan'ın Rusya'dan ham petrol alımı 2022'den itibaren keskin şekilde artış gösterdi.
Çin 2022'de Rusya'dan günlük 1 milyon varil ham petrol ithal ederken, Hindistan'ın ithalatı günlük 741 bin varil olarak hesaplandı. Çin'in Rusya'dan ham petrol alımı 2023'te günlük 1,42 milyon varile, Hindistan'ın ise 1,76 milyon varile yükseldi.
Söz konusu ithalat 2024'te de aynı seviyede devam ederken, Çin'in Rusya'dan bu yıl günlük ham petrol alımları 923 bin varil, Hindistan'ın 1,36 milyon varil seviyesinde seyrediyor.
Böylece, Hindistan son 2,5 yıldır Rusya'nın en büyük ham petrol alıcısı konumunda bulunuyor.
"Olası ikincil tarifeler, süre ve kapsam bakımından belirsizliğini koruyor"S&P Global Ratings Gelişmekte Olan Piyasalar Kredi Araştırmaları Başkanı Zahabia Gupta, ABD ve Rusya’dan petrol alan ülkeler arasında başlayan yeni gerilime ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
ABD'nin Hindistan'a uyguladığı yüzde 50 tarifenin küresel ticarette yeni dalgalanmalar yaratabileceğine işaret eden Gupta, "Bu karar, özellikle Rusya ile önemli ekonomik bağları olan ülkeleri hedef alan ikincil tarifeler konusunda ABD'nin daha iddialı bir duruş sergileyeceğinin işareti olabilir." ifadesini kullandı.
Gupta, olası ikincil tarifelerin özellikle enerji alanında Rusya ile yoğun ticaret yapan ekonomileri hedef alabileceğini belirterek, "Çin, Hindistan ve Türkiye, Rusya'nın mutlak anlamda en büyük ticaret ortaklarıyken, Orta Asya ekonomileri GSYH yüzdesi olarak Rusya'dan en fazla ithalatı olan ekonomiler. Olası ikincil tarifeler süre ve kapsam bakımından belirsizliğini koruyor bu tarifeler özellikle daha kapsamlı ticaret görüşmelerinde kaldıraç olarak kullanılmaları halinde, yeniden müzakereye açık olabilir." diye konuştu.
Petrol arzında yaşanabilecek ani kesintilerin ve ülkelerin Rus petrolünden kaçınması halinde petrol fiyatlarındaki oynaklığın geçici olarak artabileceğine dikkati çeken Gupta, şu değerlendirmede bulundu:
"Rusya, haziranda günde yaklaşık 9 milyon varil ya da küresel ham petrol üretiminin yüzde 8,5'ini üretti ve en büyük alıcıları Çin, Hindistan ve Türkiye oldu. Piyasadaki dalgalanma, Rus ve Rus olmayan ham petrol arasındaki fiyat farkının açılmasıyla birleştiğinde, etkilenen ülkeler için geçici olarak daha yüksek fiyatlara ve ithalat faturalarına yol açabilir. Bununla birlikte, halihazırda arz fazlası olan piyasalar ve OPEC+ bünyesindeki günlük 4 milyon varilin üzerindeki yedek kapasite bu etkiyi hafifletebilir."
"Çin ve Hindistan'ın Rus ham petrolüne güçlü bağımlılığı devam ediyor"Vortexa Amerika bölgesi Piyasa Araştırmaları ve Analitiği Başkanı Samantha Hartke, ikincil tarifelerin uygulanmasının oldukça zor olduğunu belirterek, Trump yönetiminin daha önce de Venezuela'dan ham petrol alımına yönelik ikincil tarife tehdidinde bulunduğunu ancak bunun bir sonuca ulaşmadığını anımsattı.
Çin'in Venezuela'dan ham petrol alımının aylık ve yıllık bazda artarak haziranda günlük 374 bin varile çıktığını söyleyen Hartke, "Rus menşeli ürünlere yönelik ikincil gümrük tarifeleri konusunda da benzer bir durumun yaşanacağını düşünüyoruz. Çin ve Hindistan'ın, (Batı ülkeleri tarafından) yaptırım uygulanan Rus ham petrolüne güçlü ithalat bağımlılığı devam ettiğinden, bu ticaret akışının olası ikincil tarifelerden etkilenmeyeceğini düşünüyoruz." diye konuştu.
Hartke, bu kapsamda Hindistan'ın da Rus ham petrolünü almaya devam etmesini beklediklerini ifade ederek, şunları kaydetti:
"Bununla birlikte, temmuzda Hindistan'a gelen Rus ham petrolü miktarı bir önceki aya göre daha düşüktü, ancak bunun Hindistan'daki rafineri bakım çalışmaları ve devam eden diplomatik müzakereler sırasında Başkan Trump'ı yatıştırma çabasının bir sonucu olduğunu düşünüyoruz. Ayrıca, Hindistan'ın ABD'ye yaptığı ithalata uygulanan yüzde 50'lik gümrük vergisinin enerji ve ürünleri kapsamadığını da belirtmek gerekir."
Muhabir: Emre Gürkan Abay,Nuran Erkul Kaya