İSTANBUL (AA) - Detayları Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan proje kapsamında, Türkiye'nin 81 ilinde dar gelirli vatandaşların uygun koşullarda ev sahibi olmaları sağlanırken, 500 bin sosyal konut inşa edilecek.
- 'Yüzyılın Konut Projesi' 81 ilde 500 bin vatandaşı ev sahibi yapacak
- Bakan Kurum, canlı yayında 'Yüzyılın Konut Projesi'nin detaylarını açıkladı
İlk etapta İstanbul'da 100 bin, Ankara'da 30 bin 780, İzmir'de 21 bin 520, Gaziantep'te 13 bin 940, Konya'da 13 bin 670, Şanlıurfa'da 13 bin 190, Diyarbakır'da 12 bin 170, Bursa'da 13 bin 730, Antalya'da 13 bin 160, Hatay'da 12 bin 640 ve Ardahan'da 540 konut yapılacak.
Konutlar 2+1 ve 1+1 şeklinde, yatay mimari ve geleneksel dokuya uygun tasarlanacak. Projede şehit yakınları, gaziler, engelliler, emekliler, gençler ile 3 ve daha fazla çocuğu bulunan ailelere özel kontenjanlar olacak.
Buna göre şehit aileleri, terör, harp ve vazife malulleri ve gaziler ile engellilere yüzde 5, üç ve daha fazla çocuklu ailelere yüzde 10, emekliler ve 18-30 yaş aralığındaki gençlere de yüzde 20 kontenjan imkanı sağlanacak.
Satış bedeli 1 milyon 800 bin liradan başlayan konutlar, yüzde 10 peşinat ve 240 ay vadeyle satışa sunulacak. Taksitler, İstanbul'da 7 bin 313 liradan, diğer illerde 6 bin 750 liradan başlayacak. Projeye başvurular, 10 Kasım-19 Aralık tarihlerinde alınacak. İnşa ve ihale süreci kasımda başlayacak projede ilk kuralar aralıkta çekilecek. Konutların teslimatlarının ise Mart 2027 itibarıyla başlaması planlanıyor.
Sektör temsilcileri, AA muhabirine yaptığı açıklamada projeye ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
'Bu hamle Türkiye'nin sosyal konut politikalarında yeni bir dönemi başlatıyor'Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUTDER) Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Yılmaz, projeyi büyük bir memnuniyetle karşıladıklarını belirterek, '81 ilde toplam 500 bin sosyal konutun inşa edilmesi, bunun 100 bininin İstanbul'da ve 15 bininin kiralık sosyal konut olarak planlanması, dar gelirli, emekli, genç ve çok çocuklu aileler için son derece değerli bir adımdır.' dedi.
Konut fiyatları ve kiraların hızla yükseldiği bir dönemde, rayicin yarısına kiralanacak bu sosyal konut modelinin hem dar gelirli vatandaşlara nefes aldıracağını hem de kiralık konut arzını artırarak piyasalarda dengeleyici bir etki oluşturacağını vurgulayan Yılmaz, şu ifadeleri kullandı:
'Sayın Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde hayata geçirilen bu vizyoner hamlenin, Türkiye'nin sosyal konut politikalarında yeni bir dönemi başlattığına inanıyoruz. Bu kapsamlı proje, sadece barınma ihtiyacına çözüm getirmekle kalmayacak, aynı zamanda sosyal adaletin güçlenmesine, şehirlerimizde yaşam kalitesinin artmasına ve konut piyasasında sürdürülebilir bir denge kurulmasına katkı sağlayacaktır. Kamu ve özel sektörün el ele vererek bu vizyonu daha da ileriye taşıması, ülkemizin konut üretim kapasitesini artıracak ve vatandaşlarımız için daha erişilebilir bir konut piyasasının oluşmasını mümkün kılacaktır.'
'Proje sektörümüz açısından da oldukça kıymetli'Gayrimenkul Yatırımcıları Derneği (GYODER) Başkanı Neşecan Çekici de projenin sektörümüz açısından da oldukça kıymetli olduğunu belirterek, 'Projede Sayın Cumhurbaşkanımızın demografik kodları da iyi okuduğunu düşünüyorum. 500 bin konutun 5'te birinin İstanbul ve gençler için olması bu anlamda önemli. Diğer segmentasyonlar da doğru kurgulanmış görünüyor.' dedi.
Pozitif ayrım yapılan şehirler konusunda çok sevindiklerini dile getiren Çekici, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'konut üretmek değil yaşam biçimi üretmek' konusundaki mesajlarına çok sevindiklerini söyledi.
Çekici, bu noktada özel sektör olarak neler yapabileceklerini değerlendirdiklerini kaydederek, 'Bir yanda dönüşüm bir yanda da finansman sorunu düşünüldüğünde 10 yıllık bir konut politikası oluşturmamız gerekiyor. TOKİ'nin yanı sıra özel sektörün de işin içine girebileceğini düşünüyoruz. Arsa, finansman, tasarım, konut tipleri net olarak planlanmalı.' diye konuştu.
'Özel sektörün yüksek fiyat politikasına karşı devletin dengeleyici rolünü güçlendirir'Gayrimenkul ve İnşaat Platformu Başkanı Mustafa Ekiz ise bu adımın devletin doğrudan kira piyasasına müdahalesi anlamına geldiğini ve piyasada arzı artırarak kira fiyatlarını aşağı çekebileceğini belirterek, dar gelirli ailelere güvenli ve sabit fiyatlı barınma imkanı sunacağını söyledi.
Projenin kira krizine kısa vadeli bir nefes aldırma potansiyeline sahip olduğunu vurgulayan Ekiz, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Ancak sürdürülebilirliği ve kapsamı iyi yönetilmezse geçici etkiyle sınırlı kalabilir. Yine de devlet eliyle oluşturulan bu model, özel sektörün fiyat belirleme gücünü dengelemeye başlaması açısından stratejik bir dönüm noktasıdır. TOKİ'nin mevcut yükü ve finansman kapasitesi dikkate alındığında, uygulamanın ölçeklenmesi güç olabilir. Kiralık konutların konumlandırılması çok kritik. Ulaşımı güçlü, sosyal altyapısı olan bölgelerde yapılırsa gerçekten sosyal konut dönüşümü sağlar. Kiralama süresi sosyal istikrar açısından daha uzun, 5-10 yıl süreli olabilir.'
Ekiz, proje sayesinde piyasada daha öngörülebilir bir fiyat dengesi oluşacağını ve inşaat sektörünü hareketlendireceğini belirterek, 'Proje, özel sektörün yüksek fiyat politikasına karşı devletin dengeleyici rolünü güçlendirecektir.' dedi.
'Arz-talep dengesizliğine doğrudan müdahale'Gayrimenkul Pazarlama ve Satış Profesyonelleri Derneği (GAPAS) Başkanı Mustafa Kemal Şahin de projenin gayrimenkul piyasasında son dönemde yaşanan arz-talep dengesizliğine doğrudan müdahale niteliği taşıdığını belirterek, 'Hem satılık hem de kiralık modelin birlikte açıklanması, devletin hem kısa vadeli kira sorununa hem de uzun vadeli konut sahipliği hedeflerine eşzamanlı çözüm üretmeyi amaçladığını gösteriyor.' şeklinde konuştu.
İstanbul özelinde başlatılacak kiralık konut modelinin mevcut kira piyasasında psikolojik bir denge unsuru oluşturacağını dile getiren Şahin, şöyle devam etti:
'Birçok bölgede özel sektör kiraları rayicin üzerinde seyrediyor. TOKİ eliyle rayicin yüzde 50'si düzeyinde kira belirlenmesi, sadece kiracıya ucuz konut sunmakla kalmaz, özel piyasanın da fiyat politikasını aşağı çeker. Kamusal kira arzı modeli başarılı olursa, kiraların 2026 itibarıyla İstanbul genelinde yüzde 15–20 oranında dengelenmesi mümkün olabilir.'
Şahin, 240 ay vadeli satışların konuta erişimi tabana yayacağını kaydederek, aylık ödeme tutarlarının kira bedelinin altında taksitlerle ev sahibi olma fırsatı sunduğunu aktardı.
Uygulamanın yalnızca İstanbul'da başlatılmasının doğru bir strateji olduğuna işaret eden Şahin, 'İstanbul, Türkiye kira piyasasının barometresidir. Buradaki sonuçlara göre model Ankara, İzmir, Bursa gibi illere taşınabilir. Özellikle arsa maliyetinin yüksek olduğu bölgelerde TOKİ'nin doğrudan üretici olması, arsa spekülasyonunu önleyici bir etkide bulunacaktır.' ifadelerine yer verdi.
'Sürdürülebilir erişim' anlayışı devreye girdi'Mustafa Kemal Şahin, uzun yıllardır konut üretiminde 'yüksek kar-düşük erişim' dengesinin hakim olduğuna değinerek, bu projeyle 'sürdürülebilir erişim' anlayışının devreye girdiğini anlattı.
Şahin, 'GAPAS olarak kiralık konut uygulamasını yalnızca bir konut projesi değil, piyasa istikrarı ve sosyal adalet politikası olarak görüyoruz. Uygulamanın başarıyla yürütülmesi halinde hem kiralar makul seviyeye çekilecek hem de dar gelirli vatandaşlar için kalıcı konut erişimi sağlanacaktır.' dedi.
Kamunun bu yönde attığı adımların özel sektörün de daha dengeli fiyat politikalarına yönelmesini sağlayacağını vurgulayan Şahin, 'Türkiye konut piyasası, böylece sadece arz-talep açısından değil, etik ve ekonomik denge açısından da yeniden şekillenecektir.' değerlendirmesinde bulundu.
'Alt gelir grubunun uygun fiyatlarla konut almalarının önünü açacak'Tüm Girişimci Emlak Müşavirleri Derneği (TÜGEM) Genel Başkanı Hakan Akdoğan ise son yıllarda yaşanan konut sahipliği oranındaki düşüşe, kiralardaki yükselişe ve konuta erişimin zorlaşmasına dikkati çekerek, 'Bu adım, alt gelir grubu vatandaşlarımızın konuta ulaşmasını kolaylaştırılacak, çok daha uygun fiyatlarla konut almalarının önünü açacak.' dedi.
Çok düşük taksitlerle ev sahibi olunabileceğini vurgulayan Akdoğan, 'Hepsini bir bütün olarak ele aldığımızda hem öncelikli grupların hem alt gelir grubundaki vatandaşlarımızın ön planda tutulduğunu görüyoruz. Bu kampanya hem konut sahipliği oranını artıracak hem de alt gelir grubu vatandaşlarımızın satılık ve kiralık konuta ulaşmasını kolaylaştıracak. Projenin yapıldığı bölgelerde fiyatlara balans ayarı yapacak.' şeklinde konuştu.
'Özel sektör de elini taşın altına koymalı'Helmann Holding Yönetim Kurulu Başkanı Selman Özgün de dün açıklanan projenin düşük gelirlilerin ev sahibi olabilmesi açısından çok önemli olduğunu belirterek, konuta erişimde yaşanan sıkıntılara dikkati çekti.
Özel sektörün de elini taşın altına koyması gerektiğini kaydeden Özgün, 'Biz de uzun zamandır benzer bir proje üzerine çalışıyoruz. Sosyal konut fiyatları mantığında, vatandaşlarımızın faizsiz ve düşük taksitlerle ev sahibi olması için fedakarlık yapacak ve elimizi taşın altına koyacağız. Projenin detaylarını çok yakında açıklayacağız.' diye konuştu.
- 'Önemli olan projeyi özel sektörün de desteklemesi'Fuzul Topraktan Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Akbal, projenin sektör açısından öneminin büyük olduğunu belirterek, şu açıklamalarda bulundu:
'Erişilebilir konut tarafında ülke genelinde fitili ateşlemesi açısından kıymetli. Bizim de özel sektör olarak, bu anlamda çalışmalarımız var. Önemli olan projeyi özel sektörün de desteklemesi. Kiralık konut tarafında arz eksikliğinin uzun zamandır farkındayız, 1 yıldan fazladır çalışıyoruz. Bu işi sadece kamunun sırtlaması yeterli olmaz, bizler de üstümüze ne düşüyorsa yapmalıyız. Biz çalışmalara başladık. Kiralık konutların arzını geliştirecek bir fon yapısını tasarladık. Tüm hazırlıklarımızı büyük ölçüde tamamladık. 2026 itibariyle biz de bu işin startını vereceğiz.'
Muhabir: Uğur Aslanhan