Genel

Mehmetçik, 'Ateş Serbest'te hedefleri tam isabetle vurdu

Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) ateş gücünün sergilendiği 'Ateş Serbest-2025' faaliyetinde hedefler, aralarında milli imkanlarla üretilen sistem ile silahların da olduğu envanterlerle tam isabetle vurularak imha edildi.

ANKARA (AA) - 'Ateş Serbest-2025' faaliyetinin Seçkin Gözlemci Günü, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu, Azerbaycan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kerim Veliyev, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Metin Tokel, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ziya Cemal Kadıoğlu, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu ve ordu komutanlarının katılımıyla gerçekleştirildi.

TSK'nın ateş gücünü göstererek caydırıcılık sağlamayı, envanterindeki silahların hedefteki etkisini göstermeyi ve kuvvetler arası ateş desteğinin koordinasyonunu geliştirmeyi amaçlayan müşterek faaliyete, kuvvet komutanlıkları ve Özel Kuvvetler Komutanlığı personeli katıldı.

Çelik Kubbe hava savunma sistemi sergilendi

F-16 savaş uçaklarının yanı sıra ATAK taarruz helikopterleri ile 50 silah ve silah sisteminin bulunduğu faaliyet, Ankara'nın Polatlı ilçesindeki General Nahit Şenoğlu Atış ve Tatbikat Bölgesi'nde yapıldı.

Faaliyet kapsamında yerli ve milli imkanlarla üretilen, ayrıca TSK'nın kullanımına sunulan 82 silah ile sistem alanda sergilendi. Sergide çok katmanlı hava savunma sistemi Çelik Kubbe de ilk kez yer aldı.

Ateş Serbest Faaliyeti'nde, tel güdümlü dron, Aslan insansız kara aracı, Korkut silah sistemi, 105 milimetre Boran obüs ve sürü dron da ilk defa kullanıldı.

Hedefler başarıyla imha edildi

Birçok harekatta etkin olarak kullanılan yerli üretim milli piyade tüfek atışlarının gerçekleştirildiği faaliyette, keskin nişancı timleri de hedefleri vurdu.

Keskin nişancıların 600 metre ve 1 kilometre mesafedeki küçük cam hedeflere yaptıkları isabetli atışlar, protokol üyelerince beğeniyle takip edildi. Atışlarda yerli üretim KNT-76, Bora-12 ve KN-12 keskin nişancı tüfekleri de kullanıldı.

Keskin nişancı atışları sonrasında makineli tüfek atışları gerçekleştirildi. Özel eğitim alan personellerce yapılan atışlar sonucu hedefler başarıyla imha edildi. Ardından sürü ve güdümlü dron faaliyetleri yapıldı.

SARP silah sistemleri ve bomba atar atışları yapıldı

İstihkam birliklerince mayınlı sahalardan geçit açılması görevinin yerine getirilmesinden sonra uçaksavar, zırhlı personel taşıyıcı üzerine monte edilen SARP silah sistemleri ve bomba atar atışlarına geçildi.

Daha sonra hareket halindeki tank takımı, belirlenen hedefleri ateş altına aldı. Sonrasında zırhlı muharebe araçlarındaki toplar hedefleri vurdu. Hedeflerin tam isabetle imha edildiği atışları, tanksavar atışları izledi.

Faaliyet sahasındaki tankların, sis havanları kullanarak mevziler arasında gerçekleştirdiği hareketin ardından yaklaşık 5 bin metredeki hedefe Kornet tarafından 'nokta atışı' yapıldı.

Havan ve obüs bataryalarının hedef bölgelerini ateş altına almasının ardından faaliyette yerli üretim yeni nesil Fırtına obüslerinin atışlarına geçildi.

Uçan kale 'Chinook' faaliyet alanında

Fırtına obüslerinin hedeflerini tam isabetle vurması sonrasında 'Skorsky' tipi helikopterler, topları ve CH-47 Chinook nakliye helikopterleri, mühimmat dolu konteynerleri alana taşıdı.

Faaliyet sahasına havadan taşınan topların hedeflere yönelik yaptığı 'görerek atışın' sonrasında obüslerce tesir atışı gerçekleştirildi.

Atışların aynı anda hedefe düşmesiyle başarıyla gerçekleştirilen atışın sonrasında ATAK taarruz helikopterinden oluşan helikopter taburu faaliyet alanına geldi. ATAK helikopterleri roketle 20 milimetre topla atış yaptı.

AKINCI TİHA'nın selamlama geçişi sonrasında motorlu yamaç paraşütü ekiplerince uçuş gösterisi sunuldu.

Hedeflerin tam isabetle imhasının ardından faaliyet sahasına, Hava Kuvvetleri Komutanlığına bağlı iki F-16 savaş uçağı geldi ve ayrı hedeflere atış gerçekleştirdi.

HÜRJET'in alçak irtifadan selamlama ve gösteri uçuşunun ardından faaliyet sona erdi.

Milli Savunma Bakanı Güler: Hiçbir terör örgütünün bölgede kök salmasına müsaade etmeyeceğimizi bir kez daha hatırlatmak isterim

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, General Nahit Şenoğlu Atış ve Tatbikat Bölgesi'nde düzenlenen 'Ateş Serbest-2025' faaliyetine katıldı.

Burada konuşan Güler, faaliyetin, kahraman ordunun üstün ateş gücünü ve aynı zamanda yerli milli savunma sanayisinin ulaştığı yüksek seviyeyi bir kez daha gözler önüne serdiğini söyledi.

Güler, Türk Silahlı Kuvvetlerinin sahip olduğu imkan ve kabiliyetler ile yüksek niteliklere haiz personelin maharetine şahit olmaktan büyük gurur duyduklarını belirterek, 'Ordumuzun envanterindeki birbirinden farklı sistemlerin denendiği ve etkinliklerinin bir kez daha müşahede edildiği bu faaliyette, Kuvvetlerimiz arasındaki birlikte çalışabilirlik pekiştirilmiş, ateş desteğinin koordinasyonu geliştirilmiş, aynı zamanda personelimizin muhtelif çap ve özelliklerdeki silahları tanıması bakımından da faaliyet müstesna bir deneyim imkanı sunmuştur.' açıklamasını yaptı.

Bugün karşı karşıya olunan küresel tehditler, terörizm ve jeopolitik risklerin kendilerine daima güçlü, hazır ve caydırıcı bir orduya sahip olmanın önemini hatırlattığına dikkati çeken Güler, 'Kahraman ordumuzun harekat etkinliğini ve gücünü her geçen gün artırmakta, karada, denizde ve havada ülkemizin ve asil milletimizin güvenliği için çalışmalarımızı aralıksız sürdürmekteyiz. Özellikle vurgulamak isterim ki Sayın Cumhurbaşkanımızın vizyoner liderliği ve ülkemizin göz bebeği savunma sanayisi kuruluşlarımızın büyük gayretleriyle Türkiye, yerli milli savunma sanayisinde çığır açıcı bir ilerleme kaydetmiştir.' diye konuştu.

'Ülkemiz uluslararası müzakere masalarının etkin bir üyesi'

Bakan Güler, Türkiye'nin, pek çok kritik teknolojiyi tasarlayıp ihraç ederken, bölgesindeki ve dünyadaki etkisini de artırdığını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Ortaya konulan çok boyutlu diplomasi sayesinde, dost ve müttefiklerimizle işbirliğini derinleştiriyor, ülkemizin uluslararası platformlardaki aktif rolünü daha da artıyoruz. Bu faaliyetlerimiz kapsamında en son geçen hafta NATO Kosova Gücü (KFOR) komutasını bir kez daha üstlendiğimizi ifade etmek isterim. Özelikle vurgulamalıyım ki, Türkiye olarak başta bölgemiz olmak üzere tüm dünyada barışın sağlanmasına katkı sunmayı, her zaman, adil ve kalıcı çözümün savunucusu olmayı ilkelerimizden biri olarak görüyoruz. Bu açıdan İsrail ve Filistin arasında ateşkese varılmasının, bölgedeki çatışmaların sona erdirilmesine yönelik çok önemli bir diplomatik adım olduğuna inanıyoruz. Her zaman ifade ettiğimiz gibi, ülkemiz uluslararası müzakere masalarının etkin bir üyesi olduğunu Mısır'daki ateşkes görüşmelerinde de bir kez daha açıkça göstermiştir.'

Gazze'de sağlanan ateşkes konusunda çoğu aktörün, Türkiye'nin bu konuda üstlendiği aktif ve yapıcı rol ile sağladığı katkıları dile getirdiğini hatırlatan Güler, 'Özellikle vurgulamak isterim ki Gazze'de çatışmaların tamamen durdurulmasına ilişkin planın uygulanabilirliğinin uluslararası desteğe ve adil güvence mekanizmalarının kurulmasına bağlı olduğu da unutulmamalıdır. Türkiye Cumhuriyeti olarak tarihi misyonumuz çerçevesinde ve Sayın Cumhurbaşkanımızın direktifleri doğrultusunda başta insani yardımların hızlıca bölgeye ulaştırılması ateşkesin eksiksiz uygulanması ve sürekliliğine yönelik gelişmeleri yakından izleyecek, ihtiyaç duyulabilecek her konuda üzerimize düşen sorumluluğu yerine getireceğiz.' dedi.

'Bin yıllık kardeşliğimizi pekiştirme anlayışıyla çalışmalarımızı sürdürmekteyiz'

Bakan Güler, dünyanın bir krizden geçtiğini, asimetrik risk ve tehditlerin devam ettiğini belirterek, buna karşı devletin, mevcut gerilimleri en iyi şekilde yönetebilmek adına proaktif bir anlayış, stratejik ve kapsamlı bir planlama ile çok yönlü ve güçlü bir güvenlik politikası uyguladığını ifade etti.

Türkiye'nin savunma ve güvenliğini en üst seviyede sağlama noktasındaki en önemli dayanak noktalarından birinin milletçe sahip olunan birlik ve beraberlik olduğunu dile getiren Güler, şunları kaydetti:

'Bu çerçevede iç cephemizi tahkim etmekte, bin yıllık kardeşliğimizi pekiştirme anlayışıyla çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Bugün artık ülkemizin huzurunu, güvenliğini ve geleceğini 40 yılı aşkın süredir tehdit eden terörle mücadelede önemli bir dönüm noktasına ulaşılmıştır. Türkiye Yüzyılı vizyonumuz çerçevesinde, 'Terörsüz Türkiye' hedefine her alanda ulaşmak, ülkemizin tüm kaynaklarını ve enerjisini, kalkınma, refah ve aydınlık dolu ortak bir geleceğe yönlendirmek için Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde büyük bir gayretle çalışıyoruz. Şüphesiz ki bugün bu seviyelere gelmemizde en büyük pay, aziz şehitlerimizin ve gazilerimizin emsalsiz fedakarlıkları ve kahramanlıklarıdır. Nihai hedefimiz 86 milyon vatandaşımızın ortak temennisi olan terörün sona ermesi, terör örgütlerinin tamamen tasfiye edilmesi ve ülkemize yönelik her türlü tehdidin ortadan kaldırılmasıdır.'

Bakan Güler, 'Terörsüz Türkiye' sürecine ilişkin değerlendirmelerde de bulunarak, 'PKK ve iltisaklı tüm gruplar, alınan fesih kararı kapsamında derhal tüm terör faaliyetlerine son vermeli, başta Suriye olmak üzere farklı coğrafyalarda ve isimler altında faaliyet gösteren tüm uzantıları bir an önce ve koşulsuz şekilde silahlarını teslim etmelidir. Başta PKK/YPG/SDG olmak üzere hiçbir terör örgütünün bölgede kök salmasına, komşularımızda farklı adlar altında faaliyet göstermesine müsaade etmeyeceğimizi bir kez daha hatırlatmak isterim.' diye konuştu.


Muhabir: Utku Şimşek,Yusuf Soykan Bal