İSTANBUL (AA) - Medicana International İstanbul Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ömer Uz, kolesterol seviyesinin kontrol altında tutulmasının, kalp sağlığını ve genel yaşam kalitesini artırmak için kritik öneme sahip olduğunu belirtti.
Hastaneden yapılan açıklamaya göre, vücudun birçok fonksiyonunda önemli bir role sahip yağ benzeri bir madde kolesterol, hücre zarlarının yapısında, hormon üretiminde ve D vitamini sentezinde aktif rol alıyor.
Kan dolaşımındaki kolesterol seviyelerinin anormal derecede yüksek olması, kalp ve damar sağlığını olumsuz etkilerken, aşırı derecede düşük olması ise özellikle yaşlı bireylerde beyin fonksiyonlarını olumsuz etkileyebiliyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Doç. Dr. Ömer Uz, kolesterolün kandaki taşıyıcı proteinlere bağlanarak taşındığını ve bu taşıyıcılara göre, düşük yoğunluklu lipoprotein (LDL) ve yüksek yoğunluklu lipoprotein (HDL) türlerinde incelendiğini belirtti.
Uz, "Kötü kolesterol olarak adlandırılan LDL, fazla miktarda biriktiğinde damar duvarlarında plak oluşumuna neden olur. Bu durum, damar sertleşmesi olarak bilinen ateroskleroz, kalp krizi ya da felç gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. İyi kolesterol olarak bilinen HDL, fazla kolesterolü dokulardan ve dolaşımdan alıp karaciğere taşıyarak vücuttan atılmasını sağlar. Bu nedenle, HDL düzeylerinin yüksek olması, kalp sağlığı için olumlu bir işaret olarak kabul edilir." ifadelerini kullandı.
Özellikle LDL tip kolesterol yüksekliğinin, kalp-damar hastalıkları riskini artıran en önemli faktörlerden biri olduğuna dikkati çeken Uz, "Ateroskleroz, damarların elastikiyetini kaybedip sertleşmesine ve daralmasına yol açar. Bu durum, kan akışını sınırlayarak kalp krizine, inmelere neden olabilir. Kalbi besleyen koroner damarların tıkanması, kalp krizine yol açabilir. Kolesterolün kalp sağlığı üzerindeki olumsuz etkisi sadece yüksek seviyelerde değil, aynı zamanda HDL ve LDL oranındaki dengesizliklerde de görülür. LDL'nin yükselmesi ve HDL'nin düşük olması, risk faktörlerini daha da artırır." değerlendirmesinde bulundu.
- "Doymuş ve trans yağ tüketimi sınırlandırılmalı"
Doç. Dr. Uz, kolesterol seviyelerinin kontrol altında tutulmasının, hem kalp sağlığını korumak hem de genel yaşam kalitesini artırmak için kritik öneme sahip olduğunu vurguladı.
Kolestrolü konrol altına almak için Uz, "Doymuş ve trans yağ tüketimi sınırlandırılmalı. Kırmızı et, tam yağlı süt ürünleri ve işlenmiş gıdalar yerine zeytinyağı, avokado, balık gibi sağlıklı yağlar tercih edilmeli. Lif açısından zengin besinler, LDL kolesterol seviyelerini düşürmeye yardımcı olur. Sigara, HDL seviyelerini düşürerek damar sağlığını olumsuz etkiler. Haftada en az 150 dakika orta yoğunlukta egzersiz yapmak, HDL kolesterolü artırırken, LDL kolesterolü düşürür. Yürüyüş, koşu, yüzme ve bisiklet gibi aktiviteler öneriyorum." tavsiyelerinde bulundu.
Kolesterol seviyelerinin düzenli olarak kontrol edilmesinin, risk faktörlerinin erken tespit edilmesini sağlayacağını aktaran Uz, kan testiyle yapılan bu ölçümlerin, gerektiğinde erken müdahale için fırsatlar sunacağını ifade etti.
Yaşam tarzı değişikliklerinin yeterli olmaması halinde statin gibi kolesterol düşürücü ilaçların önerilebileceğine değinen Uz, şunları kaydetti:
"Ancak bu tür tedaviler, doğru hastalarda maksimum fayda sağlarken, uygun olmayan hasta grubunda ciddi yan etkilere neden olmakta. Kolesterol, vücut için gerekli bir madde olmasına rağmen kontrolsüz seviyelere çıktığında kalp sağlığını ciddi şekilde tehdit eder. Sağlıklı bir yaşam tarzı benimseme, dengeli bir beslenme programı uygulama ve düzenli egzersiz yapma, kolesterol seviyelerini kontrol altında tutmanın en temel yolları. Bunların yanında, düzenli sağlık kontrolleri ve gerektiğinde tıbbi müdahale, kalp sağlığını korumada büyük önem taşıyor. Unutulmamalıdır ki, kalp sağlığını korumak, yalnızca bireysel bir sorumluluk değil, aynı zamanda daha kaliteli ve uzun bir yaşamın anahtarı."
