KAYSERI (AA) - Yıldırım, AA muhabirine, merkezde özellikle kan emen başta sivrisinekler ve keneler olmak üzere çeşitli eklem bacaklılar üzerine araştırmalar yaptıklarını, çözüm odaklı çalışmalarda bulunduklarını söyledi.

Avrupa ve Türkiye'de 2010'da görülmeye başlanan istilacı Asya kaplan sivrisineğinin birçok hastalık taşıma potansiyeline sahip olduğuna değinen Yıldırım, 2023'te Erciyes Üniversitesinin de dahil olduğu, ABD, Gürcistan ve Ukrayna'dan üniversiteler, halk sağlığı enstitüleri ve araştırma merkezlerinin yer aldığı ekiple proje yürüttüklerini anımsattı.

Yıldırım, Asya kaplan sivrisineğini araştırdıkları proje kapsamında Edirne'den Ardahan'a kadar Karadeniz'e kıyısı olan tüm illerde detaylı örneklemlerde bulunduklarını ve popülasyon dinamiklerini araştırdıklarını belirterek, şöyle konuştu:

Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında güvenlik toplantısı gerçekleştirildi
Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında güvenlik toplantısı gerçekleştirildi
İçeriği Görüntüle

"2023-2024 yıllarında mayıs ve eylül ayları arasında örneklemler yaptık. Örneklemler yaparken Asya kaplan sivrisineğinin bu bölgeyi domine ettiğini gördük. Sonraki süreçlerde diğer bilim insanlarının da özellikle Antalya'dan, İzmir'den bilimsel raporları var. Baktığımızda Kars, Bursa gibi yerlerde de bu sivrisineğin yerleşim göstermeye başladığını gördük. Bu türün çok güçlü bir yapısı var, çevresel etmenlerden çok etkilenmiyor. Diğer birçok sivrisinek türü biraz konak seçiciliği gösterirken, bu tür çok farklı konaklardan eş zamanlı kan emebiliyor. Herhangi bir virüsü bir yerlerden alıp insanlara getirme potansiyeli olabilen bir sivrisinek, vektör yetkinliği çok yüksek."

"Takip ve izleme sistemini hayata geçirmemiz gerekiyor"

Kan emmiş ve yumurtlamaya hazır Asya kaplan sivrisineklerini özel tuzaklarla taradıklarını anlatan Yıldırım, "Onlarda zika virüs, dang humması, Batı Nil virüsü, chikungunya gibi bunların aktif vektörlük yapacağı tüm virüsler yönünden büyük bir popülasyonu taradık. Bu virüsler yönünden örneklemlerimizde biz herhangi bir pozitiflik belirlemedik. Bizim mutlaka sürveyans (Hastalıklara ait verilerin düzenli olarak toplanması, bu verilerin analiz edilerek değerlendirilmesi ve ilgili birimlere dağıtılması işlemlerinin tümü) dediğimiz takip ve izleme sistemini hayata geçirmemiz gerekiyor. Bölgede entegrasyona girdiğimiz tüm belediyeler, il tarım ve orman müdürlükleri ve il sağlık müdürlükleriyle sonuçları paylaşıp uyarılarda bulunuyoruz." dedi.

Bu sivrisinek türünün eve girmediğine ve sanılanın aksine gece değil gündüz beslendiğine dikkati çeken Yıldırım, korunmak için uzun kollu giyinebileceğini, doğal içerikli koruyucu ve kovucu spreylerin yanı sıra kremler kullanılabileceğini söyledi.

Yıldırım, kişisel tedbirlerin yanı sıra yerel yönetimlerin de bu konuda verileri dikkate alarak ilaçlama yapmaları gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Hepimizin sokaklarda gördüğü, arkasında bir duman püskürtüyor gibi görülen 'ULV ilaçlama' dedikleri düşük doz spreyleme çeşitli böcek ilaçlarının uygulanmasını içerir. Bu uygulamalar biraz daha bilimsel zemine oturtulursa iyi olur. Bunlar larvalarını suya yakın yerlere koyar. Bahçemizde, camın önünde yoğurt, dondurma kabı gibi plastik kapları, bir saksılığın altındaki yeri, Karadeniz'de çok fazla kullanılmış lastik var, buraları çok severler. Biz kendi çevremizde üreme alanı oluşturuyorsak belediye ne yapsın. Açık alanda su tutan her ne varsa plastik olarak bunları her gün boşaltalım. Bunları direkt toprağa dökersek toprakta ölürler."


Muhabir: Esma Küçükşahin

Kaynak: AA