İSTANBUL (AA) - Simons, İsrail'in Gazze'de işlediği savaş suçlarını araştırmak üzere kurulan küresel ve bağımsız girişim Gazze Mahkemesinin İstanbul'da düzenlenen nihai oturumu kapsamında, İsrail'in Filistin'deki işgalci ve inkarcı politikalarına ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Dünyanın en büyük halk kütüphanesi ağına sahip Londra'da bulunan British Library'den emekli olduğunu belirten küratör Simons, kendisinin bu zamana kadar yaptığı çalışmalarla, binlerce Filistinli ve Filistinli olmayan kişinin Filistin tarihi üzerine araştırma yapmasına yardımcı olduğunu anlattı.
Simons, İsrail'in Filistin kimliğini inkar etmeye yönelik politikalar yürüttüğüne işaret ederek, '1948'de İsrail, kendisine ait her türlü suç dosyasının bulunduğu belgeyi ve özel kütüphaneleri ele geçirdi. 1982'de Lübnan'ı işgal ettiklerinde bunu tekrar yaptılar. 1960'larda, Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Beyrut'ta kendi arşivini kurdu ve FKÖ'den bağımsız olarak Filistin Araştırmaları Enstitüsü de aynı şeyi yaptı. Bu arşiv hala var ve ben onlarla çalışıyorum. Onlar (Filistinliler) için sözlü tarihleri dijital ortama aktarmaya yardımcı oldum. Ancak FKÖ arşivi, İsrail 1982'de Beyrut'u işgal ettiğinde yağmalandı. Her şeyi çaldılar ve sonra binayı bombaladılar.' ifadelerini kullandı.
Filistin'de özellikle 7 Ekim 2023 öncesinde özel koleksiyonların, çok değerli ve nadir şeylerin bulunduğuna ancak artık hemen hemen hepsinin yok edildiğine dikkati çeken Simons, İsrail'in, Filistin kimliğini inkar etmek için 1948'den bu yana işgal ettiği yerlerdeki kütüphane ve üniversiteleri kasten zarar verdiğini dile getirdi.
Simons, Gazze'de İsrail'in topyekün bir yıkım politikası yürüttüğünü ve yıllarca süren arşiv ve kütüphanecilik birikimlerinin imha edildiğini vurgulayarak, 'İsrailliler, tıpkı tıbbi personeli hedef aldıkları gibi, üniversite kütüphanelerini de kasıtlı olarak hedef alıyorlar. Elimde Gazze'deki bir Filistinliye ait iki fotoğraf var. Biri kitap koleksiyonunun 2023 sonundan önceki fotoğrafı, diğeri ise tahmin edebileceğiniz gibi enkaz halindeki binanın fotoğrafı. 35 yılını, çoğunlukla Gazze'de yayımlanan kitapları belgelemeye harcamıştı bu Filistinli. Bu gerçekten korkunç.' diye konuştu.
'Batı medyası, büyük ölçüde İsrail veya İsrail'den para kazanan kişiler tarafından kontrol ediliyor'Batı medyasının Gazze'deki soykırıma karşı yeterli ilgiliyi göstermediğine değinen Simons, şunları kaydetti:
'Batı medyası, büyük ölçüde İsrail veya İsrail'den para kazanan kişiler tarafından kontrol ediliyor. Batı'daki tüm silah üreticilerini, tüm veri üretim şirketlerini, Microsoft ve Google'ı ve çok sofistike yapay zeka ve bu teknolojileri üreten adını duymadığımız birçok şirketi düşünün. Bu şirketler illa silah üretmiyorlar ancak İsrail'e yardımcı oluyorlar.'
Simons, İsrail'in uzun zamandır kendi propagandasını da yaptığını belirterek 'Buna 'hasbara' diyorlar. Bu çok iyi bilinen bir şey. 1960'lardan beri aktif olarak bunu yapıyorlar. Hasbara terimini kullanıyorlar ve bu, gazetelere, televizyona hikayeler yerleştirerek İsrail'i iyi, sevmedikleri insanları ise kötü göstermeye çalışmak. Bu konuda çok sofistike davranıyorlar.' dedi.
İngiliz küratör Simons, Gazze Mahkemesinde olduğu gibi, kendilerinin birçok kanıtı ortaya koyduğunu ancak Batı'daki medyanın bunu görmezden geldiğini sözlerine ekledi.
Muhabir: Nuri Aydın