MEB, 2025-2026 eğitim öğretim yılı takvimini belirledi
MEB, 2025-2026 eğitim öğretim yılı takvimini belirledi
İçeriği Görüntüle

İSTANBUL (AA) - Bilgisizlikten bilgiye geçişi tasavvufi bir şekilde ele alan eserle Doğu ve Batı'nın çok sesliliğinin iç içe izleyiciyle buluşması hedefleniyor. Eserde, Allah, sevgi, ilahi aşk gibi tasavvufi kavramlarla tarihten izler de yer alıyor.

Caner Akın'ın rejisörlüğünde teknoloji ile sahne teknikleri harmanlanarak sahneye koyulacak gösteride, Türkiye'de ilk kez opera sahnesinde görülebilecek bir görsel şölen izleyicilerin beğenisine sunulacak.

Gösteriye ilişkin AA muhabirine açıklamada bulunan İDOB Müdürü ve Sanat Yönetmeni Caner Akgün, 1962'de Saygun tarafından yazılmaya başlanan eserin 1983'te tamamlandığını belirterek, "Gılgamış destanından librettosunu kendisi oluşturdu. Bu anlamda çok önemli. Ahmet Adnan Saygun, Cumhuriyet tarihimizin ilk bestecisi ve ilk operamızın da bestecisi. Tozlu raflardan Ahmet Adnan Saygun hocamızın 'Gilgameş' eserini çıkardık, dijital ortama geçirdik ve dört aydır orkestramız, koromuz, solistlerimiz ve bale topluluğumuzla çok yoğun bir çalışma içerisindeyiz." dedi.

"Bu milli bir görev"

Akgün, çalışmanın içerisinde yer alan teknik ekip ile sanatçı kadrosuna teşekkür ederek, "Hepimiz çok heyecanlıyız. Devlet Opera ve Balesi tarihinin en büyük sanat olayı. Bittikten yaklaşık kırk sene sonra Uluslararası​​​​​​​ İstanbul Opera ve Bale Festivali kapsamında bu eseri sergilemenin gururunu yaşıyoruz. Bu prodüksiyon, Türk konservatuarlarında yetişmiş bütün sanatçı arkadaşlarımızın bize verilen emaneti geleceğe nasıl taşıdığının da kanıtı." diye konuştu.

Koreografinin eserde çok önemli bir faktör olduğunu söyleyen Akgün, "Bu bir epik dram ve eserin baş rolleri Gilgameş ile Enkidu bale sanatçısı. Eserin destekleyici unsurlarında koro ve solistler öyle bir etki yaratıyor ki. Yaşadığı dönemin çok ötesinde bir müzik yazmış Adnan hoca. Wagner'in 'bütünlüklü sanat eseri' kavramına da çok önemli bir örnek bu. Dünyada eşine zor rastlanır bir başyapıt." değerlendirmesinde bulundu.

Caner Akgün, İDOB bünyesindeki sanatçı kadrosunun yüzde 75'inin eserde yer aldığının altını çizerek, şunları kaydetti:

"Derinlikli çalışılması gereken, yorumu zor bir eser fakat arkadaşlarımız kolay bir şey gibi yapıyor. Bütün arkadaşlarımız gece, gündüz bu eseri en iyi şekilde icra etmek için çalışmalarını sürdürdü. Önümüzdeki sezon da sahnelenmeye devam edecek. Bu bir milli görev. Hepimiz cumhuriyetimize sahip çıkıyoruz. Mustafa Kemal Atatürk'ün bize sunduğu vizyonda devam ediyoruz. Herkesi tek bir koltuk boş kalmayacak şekilde bir göreve davet ediyorum. Bu türlü eserler nereye giderse yerli ve milli olarak ürettiğimiz sanat eserlerini korumak, yaşatmak ve geleceğe taşımak için herkes sorumlu davranmalı."

"Bazı teknik ve malzemeler ilk defa kullanılacak"

İDOB sanatçısı Mine Kurtoğlu ise çok heyecanlı olduğunu dile getirerek, "Şimdiye kadar yapılmamış. Cumhuriyetin yetiştirdiği çok önemli bestecimiz Ahmet Adnan Saygun'un eseri ilk defa sahnelenecek. Bu aynı zamanda dünya prömiyeri oluyor. Bizim için çok keyifli. Gereken saygıyı ona iade etme bakımından da çok gurur verici bir gün. O yüzden çok mutluyuz." ifadelerini kullandı.

Tüm ekibin bu esere canla başla hazırlandığının altını çizen Kurtoğlu, "Bazı eserlerde daha küçük kadrolar kullanılıyor fakat bu eser, ihtişamına yakışır bir şekilde yapılmak istendi. Gerek sanatçı kadrosu gerek teknik kadroyla birlikte bütün kurum özveriyle kısa sürede bu eseri hazırlamaya çalıştı. Çok keyifli zamanlar geçirdik hazırlık aşamasında. Daha önce kullanılmamış vizyon teknikleri, Türk operasında ilk defa gerçekleştirilecek. Kullanılan bazı teknik ve malzemeler ilk defa kullanılacak. Ben de bu güzel anının içinde var olmaktan dolayı inanılmaz gurur duyuyorum." diye konuştu.

Eserde canlandırdığı karakterin özelliklerini anlatan Kurtoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

"İDOB sanatçısı olarak seslendirdiğim ilk eser oldu. Bunu bir Türk eseriyle de gerçekleştirmiş olmak benim için çok gurur verici. Ben İştar karakterini canlandırıyorum. İştar, tarihte güzelliğiyle ihtişamıyla herkesi büyüleyen bir tanrıça fakat Gılgamış tarafından reddediliyor. Her şeyi elde edip Gılgamış tarafından reddediliyor olması onun güzelliğinden çıkıp bambaşka bir karaktere bürünmesine neden oluyor. İştar'ın bu karakter değişimini canlandırmaya çalışacağız. Çok güzel bir kadınken, güzel kadınların tanrıçasıyken bir anda reddedilen, histeri krizini geçiren bir tanrıçaya dönüşüyor ve onun gazabıyla artık hiçbir şey aynı olmuyor."

Gürer Aykal ve İbrahim Yazıcı'nın yöneteceği eserin dekor tasarımını Efter Tunç, kostüm tasarımını Gizem Betil, ışık tasarımını Cem Yılmazer, video tasarımını Aisha Haciyeva, koreografisini ise Deniz Özaydın üstlenecek. İDOB Korosunun şefliğini ise Volkan Akkoç yapacak.

Eserde rol alan isimler arasında Berk Dalkılıç, Hüseyin Likos, Alican Güçoğlu, Yücel Emre Kaynarsu, Yılmaz Berkay Günay, Arda Erkara, Aylin Ateş, Deniz Likos, Göktuğ Alpaşar, Burak Bilgili, Şebnem A. Kışlalı, Mine Kurtoğlu, Zafer Erdaş, Gökhan Ürben, Nesrin Gönüldağ, Asude Karayavuz, Kılıç Aslan, Uğur Etiler, Neslişah Pekin, Nursel Yazman, Ayşenur Haksoy, Burcu Soysev, Ayşegül Karkıner, Pınar Koç, Zeynep Halvaşi, Seda Taşpınar, Emre Güngör, Erdem Sakarya, Mualla Dedemen, Banu Ergün, Ahmet Baykara, Emre Parlar, Alper Saldıran yer alıyor.


Muhabir: Ömer Mirza Şeker

Kaynak: AA