İSTANBUL (AA) - ABD Uluslararası Ticaret Mahkemesi, geçen hafta Donald Trump'ın diğer ülkelere getirdiği tarifelerde yasal yetkisini aştığına hükmederek, bu tarifelerin uygulanmasını engelleme kararı almıştı.

Buna karşın Trump hükümetinin ABD Uluslararası Ticaret Mahkemesinin tarifeleri engelleme kararını temyize götürmesinin ardından Federal Temyiz Mahkemesi, hükümetin temyiz süreci boyunca kararın yürürlükte kalmaması yönündeki talebini değerlendirdi.

Temyiz Mahkemesi, hükümetin bu talebini kabul ederek, söz konusu kararın geçici olarak durdurulmasına hükmetti.

AA muhabirinin derlediği bilgiye göre, tarife gündemindeki belirsizlikler ve Avrupa başta olmak üzere bazı bölgelerdeki resesyon endişeleri ile imalat aktivitesindeki düşüş, merkez bankalarının odağında bulunuyor.

Haziran ayında merkez bankalarını zorlu ve yoğun mesai bekliyor. Dünyanın önemli merkez bankalarının para politikası kararlarının takip edileceği ay öncesinde devam eden tarifelere yönelik ABD'deki hukuk ve müzakere belirsizlikleri, ekonomi çevrelerinin odağında bulunuyor.

Haziranda ABD Merkez Bankası (Fed), Avrupa Merkez Bankası (ECB), İngiltere Merkez Bankası (BoE) ve Japonya Merkez Bankası (BoJ) gibi büyük merkez bankalarının yanı sıra yurt içinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) para politikası kararları takip edilecek.

Haziranın ilk para politikası kararı Kanada'dan gelecek

Haziranın ilk para politikası kararı Kanada Merkez Bankasından (BoC) gelecek. En son nisanda politika kararını açıklayan BoC, üst üste yedi toplantıda izlediği parasal gevşemenin ardından politika faizini nisanda yüzde 2,75'te sabit tutmuştu.

En son para politikası metninde ABD'nin ticaret politikasındaki büyük değişim ve gümrük tarifelerindeki öngörülemezliğin belirsizliği artırdığına işaret edilerek, ekonomik büyüme beklentilerinin azaldığı ve enflasyon beklentilerinin yükseldiği kaydedildi.

ABD'deki tarifelere yönelik hukuksal belirsizlik ortamı sonrası karar açıklayacak ilk banka olan BoC'un 4 Haziran'da açıklanacak para politikası kararı ve karar metni, yatırımcıların odağında bulunuyor.

Para piyasalarındaki fiyatlamalarda BoC'un bu ay politika faizini sabit tutmasına kesin gözüyle bakılıyor.

Fed'in mesajları yakından takip edilecek

ABD yönetiminin korumacı ticaret tutumunun oluşturduğu belirsizliklerin hukuk alanına da taşınmasıyla Fed'in bu ay açıklayacağı para politikası kararları ve Fed Başkanı Jerome Powell'ın karar sonrası açıklamaları, piyasa aktörleri tarafından yakından izlenecek.

Yeni Opel Mokka GSE Rally tanıtıldı
Yeni Opel Mokka GSE Rally tanıtıldı
İçeriği Görüntüle

Banka yetkililerinin, tarifelerin enflasyonist baskıları artıracağı ve büyümeyi olumsuz etkileyeceğine yönelik beklentilerinin son hukuksal kararlar sonrasında nasıl şekilleneceğine yönelik belirsizliklerin, bu para politikası toplantısının öne çıkan başlıklarından olacağı belirtiliyor.

Hızlı değişen tarife gündeminin etkilerinin de değerlendirileceği politika toplantısında, Federal Açık Piyasa Komitesinin (FOMC) gelecek döneme ilişkin projeksiyonlarının piyasaların yönü üzerinde etkili olması bekleniyor.

Para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed'in politika faizini yüzde 4,25-4,50 arasında sabit bırakacağına kesin gözüyle bakılırken, bankanın yılın ilk faiz indirimine yüzde 81 ihtimalle eylül ayında gideceği fiyatlanıyor.

Analistler, ABD yönetimi ve Fed arasındaki olası politika uyuşmazlığının da yakından takip edileceğini belirterek, Powell'ın sözle yönlendirmelerinde hükümetin korumacı ticaret politikasına yönelik mesajlarının risk algısı üzerinde etkili olabileceğini vurguladı.

ECB'nin faiz indirmesi, BoE'nin ise politika faizini sabit tutması bekleniyor

5 Haziran'da politika kararını açıklayacak ECB'nin ise para piyasalarındaki fiyatlamalara göre 3 temel politika faizinde 25 baz puan indirime gitmesi beklenirken, BoE'nin bu ay politika faizini sabit tutması öngörülüyor.

Buna göre ECB'nin mevduat faiz oranını yüzde 2,25'ten 2'ye indirmesi beklenirken, refinansman faizi ile marjinal borçlanma faizini de 25'er baz puan düşürerek sırasıyla yüzde 2,15'e ve yüzde 2,10'a çekeceği tahmin ediliyor.

İngiltere'de haziran ayında ise BoE'nin politika faizini yüzde 4,25 seviyesinde sabit bırakacağı öngörülüyor.

Avrupa'da devam eden resesyon endişeleri ve imalat sanayi aktivitesindeki daralma ana ekonomik gündem maddelerinden biri olmayı sürdürürken, ECB'nin şirketlerin finansmana ulaşmayı kolaylaştırmak ve maliyetlerini azaltmak için gevşemeyi sürdürmesi bekleniyor.

Avro Bölgesi'nde Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), nisanda da yıllık yüzde 2,2 artarak beklentilere paralel gerçekleşirken, aylık bazda ise yüzde 0,6 artış kaydetmişti. Avro Bölgesi'nde yıllık enflasyon, nisanda da ECB'nin orta vadeli hedefi olan yüzde 2 seviyesine yakın seyretmişti.

ECB, nisan ayındaki politika kararında artan ticari gerginlikler nedeniyle büyüme görünümünün kötüleştiği vurgusunu yaparak, ticaret gerginliklerine karşı olumsuz ve değişken piyasa tepkisinin finansman koşulları üzerinde sıkılaştırıcı etkisi olacağına işaret etmişti.

ABD tarafında devam eden tarifelere yönelik hukuksal belirsizliklerin ECB ve BoE'nin orta vadeli projeksiyonlarında etkili olabileceği belirtilerek, küresel belirsizlik ortamının iki büyük merkez bankasının para politikası kararlarını zorlaştırabileceği öngörülüyor.

BoJ'un ekim ayına kadar pas geçmesi bekleniyor

Japonya'da enflasyonist baskılardaki azalma ve küresel ekonomik belirsizliklerin büyümeyi olumsuz etkileyebileceği beklentiler, BoJ'un faiz artırım beklentilerini öteliyor.

Bölgede son açıklanan verilere göre, Japonya'da ülke çapındaki fiyat eğilimlerinin öncü göstergesi olarak görülen Tokyo Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), mayısta yıllık bazda yüzde 3,4 arttı. Söz konusu enflasyon oranı piyasa beklentilerine paralel gerçekleşti.

Ayrıca, ülkede sanayi üretimi de nisanda önceki aya göre yüzde 0,9 azalarak tahminlerden daha az düşüş kaydetti.

Analistler, yavaşlayan sanayi üretiminin BoJ'un parasal sıkılaşma adımlarını atarken yakından izlendiğini belirterek, bankanın Japonya'daki büyüme oranlarının olumsuz etkilenmesinin önüne geçmek istediğini ifade etti.

Japonya Merkez Bankası (BoJ) Başkanı Kazuo Ueda'nın geçen günlerde yaptığı açıklamada, gıda fiyatlarındaki artışın enflasyonu yukarı çekmesi durumunda para politikasında düzenlemeye gideceklerini bildirmişti.

Enflasyon beklentilerinin yüzde 1,5 ile yüzde 2 arasında seyrettiğini ve bunun son 30 yılın en yüksek seviyesi olduğunu aktaran Ueda, özellikle pirinç fiyatında yüzde 90'lık artış olmak üzere gıda fiyatlarında yeniden yaşanan yükselişin temel enflasyonu da yukarı çekebileceğini belirtmişti.

Gelecek dönemde gıda tarafı ve ücret artışlarındaki hareketlerin takip edileceği ülkede, gelen fiyat artış sinyallerinin para piyasalarındaki fiyatlamaları etkilemesi bekleniyor.

Yurt içinde gözler TCMB'nin faiz kararında

Yurt içi tarafındaysa nisanda politika faizini 350 baz puan artırarak yüzde 46'ya yükselten TCMB Para Politikası Kurulunun (PPK) kararı, yatırımcıların odağında bulunuyor.

TCMB Başkanı Fatih Karahan, yılın 2. Enflasyon Raporu'nun tanıtımı amacıyla düzenlenen bilgilendirme toplantısında, bir önceki rapor dönemiyle aynı şekilde 2025 yıl sonunda enflasyonun yüzde 24 seviyesinde gerçekleşeceğini tahmin ettiklerini belirterek, "2026 yıl sonu için yüzde 12 olan enflasyon tahminimizi de koruduk. Enflasyonun 2027 yılında yüzde 8'e geriledikten sonra orta vadede yüzde 5 seviyesinde istikrar kazanmasını hedefliyoruz." ifadelerini kullanmıştı.

Analistler, bu ay açıklanacak faiz kararı ve politika metninden alınacak sinyallerin, yurt içi piyasalarının yönü üzerinde etkili olmasının beklendiğini söyledi.

TCMB'nin faiz kararı, 19 Haziran'da açıklanacak.

Haziranda ayrıca, Rusya Merkez Bankası (CBR), İsveç Merkez Bankası (Riksbank), Macaristan Merkez Bankası (MNB) ve Çekya Merkez Bankası (CNB) kararları takip edilecek.


Muhabir: Mahmut Çil

Kaynak: AA