Güneydoğulu göçerler bir aylık zorlu yolculuğun ardından Muş'a ulaştı

MUŞ (AA) - Küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinin önemli merkezlerinden Muş, verimli otlakları ve temiz su kaynaklarıyla Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nden gelen göçerleri ağırlamaya başladı.

Yazın sıcak geçtiği Diyarbakır ve Mardin'den yaklaşık 30 gün önce küçükbaş hayvan sürüleriyle göç yolculuğuna başlayan göçerler, su kaynakları ve otlakların bulunduğu noktalarda dinlenerek ilerledi.

Günler süren zorlu yolculuğun ardından Muş'un Şenyayla bölgesine ulaşan göçerler, burada bir süre kaldıktan sonra sürülerini Sürügüden, Yukarısızma ve Karemeşe köylerinin otlaklarına çıkaracak.

Göçerlerden Mehmet Raşit Kaplan, AA muhabirine, Mardin'in Nusaybin ilçesinden her yıl hayvanlarını Muş'taki yaylalara götürdüklerini söyledi.

Gazze'de binlerce kişinin bir öğün yemek için uğradığı tek yer, Tel Zater'deki aşevi kaldı

İçeriği Görüntüle

Göçer olarak zorlu bir hayat sürdürdüklerini dile getiren Kaplan, "Bu iş geçim kaynağımız. Yaklaşık 30 günden beri hayvanlarımızı dinlendire dinlendire yolumuza devam ediyoruz. Şu anda Muş'un Şenyayla bölgesine ulaştık. Burada birkaç gün konakladıktan sonra tekrar yolumuza devam edeceğiz. Günde ortalama 20 kilometre yürüyoruz. Karemeşe köyündeki yaylaya ulaşmaya çalışacağız." dedi.

"Yaylada 4 ay kaldıktan sonra tekrar yürüyerek Mardin'e ulaşıyoruz"

Bu yolculuk sırasında yaban hayvan saldırılarından korunmak için nöbet de tuttuklarını anlatan Kaplan, "Gündüz hayvanlarımızı yürütüyoruz, akşam da dinleniyoruz. Birçok zorlukla karşılaşıyoruz. Yaylada 4 ay kaldıktan sonra tekrar yürüyerek Mardin'e ulaşıyoruz. Hayvancılık zor bir meslek ancak başka yapacağımız bir iş yok. Dedelerimizden kalan bu işi biz de devam ettiriyoruz. Daha fazla yem desteği bekliyoruz." ifadelerini kullandı.

Diyarbakır'ın Hani ilçesinden gelen Maşallah Süne ise 45 yıldır çobanlık yaparak geçimini sağladığını belirtti.

Havanın ısınmasıyla Muş'un yaylalarına geldiklerini dile getiren Süne, "Burada sonbahara kadar hayvanlarımızı besleyeceğiz ve tekrar Diyarbakır'a döneceğiz. Hayatımızın büyük bir bölümü dağda ve çadırlarda geçiyor. Sürekli küçükbaş hayvanların peşinde koşuyoruz. Geçim kaynağımız hayvancılıktır." diye konuştu.

Muhabir: Sabri Yıldırım