BURSA (AA) - Avrupa'nın en güzel kasabaları arasında gösterilen Bursa'nın Nilüfer ilçesindeki turistik Gölyazı Mahallesi'nde, bölgenin Helenistik dönem yerleşimine ışık tutması beklenen Apollonia ad Rhyndacum Antik Kenti kazısının tiyatro bölümünde, farklı alanlarda bulunan 42 seyirci basamağı orijinal yerlerine yerleştiriliyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığının izniyle, 2021 yılının ağustos ayında başlatılan antik tiyatro kazısı, Nilüfer Belediyesinin desteğiyle, Bursa Uludağ Üniversitesi adına Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Derya Şahin başkanlığında sürüyor.
Helenistik dönemde Uluabat Gölü'ne hakim Zambaktepe'nin yamacına inşa edildiği belirlenen, VIP alanlarıyla loca benzeri bölümleri bulunan ve yaklaşık 5 bin kişi kapasiteli olduğu değerlendirilen tiyatroda, kazılarda ortaya çıkarılan 42 seyirci basamağı orijinal yerlerine konuluyor.
Bu arada tiyatronun en üst kısmında dağınık halde bulunan bir oturma sırasını inceleyen arkeologlar, bu oturma sırasında 'Lonidos' yazdığını tespit etti. Roma İmparatorluğu Dönemi 2. yüzyıla tarihlenen oturma sırasındaki yazının, önemli bir kadın rahibenin ismi olabileceği değerlendiriliyor.
'Sadece bir tane orijinal yerinde oturma sırası örneğimiz var'Kazı Başkanı Prof. Dr. Derya Şahin, AA muhabirine, çalışmalara başladıkları 2021 yılından bu yana tiyatronun yüzde 80'ini açtıklarını söyledi.
Şahin, tiyatronun oldukça büyük, tipik, dev planlı bir Roma tiyatrosu olduğunu ve erken dönemde bir Helenistik tiyatro özelliği taşıdığını tespit ettiklerini belirterek, caveanın (oturma sıraları) çapının 80, orkestrasının 28 metre genişliğinde olduğu bilgisini verdi.
Bu sezon kazılarda özellikle tiyatronun cavea bölümünde, sıyırma işlemi gerçekleştirdiklerini belirten Şahin, 'Böylece oturma sıralarının özellikle altyapıyla bağlantılarını tespit etmeye çalışıyoruz. Bu konuda da önemli tespitlerimiz oldu. Özellikle 'summa cavea (oturma sıralarının en üst basamağı)' dediğimiz caveanın üst kısımlarında altyapıya dair blokajlar tespit ettik. Bu sayede tiyatronun yapım aşamalarını, evrelerini de ortaya koyma şansına sahip olabildik.' ifadesini kullandı.
Şahin, tiyatroda önemli meslek gruplarına ait yazıtlı tiyatro basamakları tespit ettiklerini dile getirerek, şunları kaydetti:
'Bu yılla birlikte tiyatroda, yerlerinden alınmış, oynatılmış, depremle ya da başka bir yere transfer etmek amacıyla 42 oturma sırası tespit ettik. Bu yılki en önemli hedefimiz, tiyatroda oturma sıralarının klimaks adını verdiğimiz merdivenlerin orijinal yerini tespit ederek, basit onarımlarla arkeolojide 'anastilosis' dediğimiz tekrar yerlerine yerleştirme işlemini gerçekleştirmek olacak. Bu sayede de tiyatronun orijinal malzemelerini tiyatronun formunu yapısını daha anlaşılabilir kılmak için tekrar yerinde kullanmış olacağız. Bunların bir kısmı, toprağın altında kalmıştı. Bir kısmı orkestranın içine gömülü olarak çıkmıştı. Çok değişik yerlerde, hiçbiri orijinal yerinde bulunmadı. Sadece bir tane orijinal yerinde oturma sırası örneğimiz var. Bunlar, tekrar altyapılarıyla birlikte özellikle oturma sınırları, kolçak benzeri sınırları var, onlarla oturma yuvalarını eşleştirerek ana yerlerini tespit edip onları orijinal yerlerine koyma planlarımız var. Bu sayede tiyatro, uzun vadede büyük bir restorasyon projesi sayesinde tekrar kullanılabilir hale gelebilir.'
Kazılar sayesinde tahribatlar neredeyse sıfıra indirildiProf. Dr. Şahin, alanın kent arkeolojisi açısından çok önemli olduğunu dile getirerek, Gölyazı'nın 'kentsel arkeolojik sit' olarak tanımlanmış bir bölge olduğunu, 1998'den beri ramsar alanı kapsamında değerlendirildiğini aktardı.
Buna rağmen hem sur duvarları hem de nekropol ve tiyatro alanında ciddi tahribatların olduğuna dikkati çeken Şahin, 'Kazılar sayesinde tahribatları neredeyse sıfıra indirdiğimiz söyleyebiliriz. Geleceğe Miras Projesi sayesinde de kalan yapıların korunması, onarılması, bilimsel ve turizm açısından son derece faydalı. Burası özellikle hafta sonu yoğun turist akını olan bir yer. Buraya gelenler kentin tarihine, yapılarına ve buluntulara ilişkin bilgi alma şansına sahip olacak.' diye konuştu.
Tiyatronun güneybatısında da araştırma yaptıklarını anlatan Şahin, 'Tiyatrolar aynı zamanda dini yapılarla da ilişkili gösteri mekanları olarak tanımlanabilecek yapılar. Burada Apollon ya da Dionysos ile bağlantılı bir yapı kalıntısı, tapınakvari bir yapı umut ediliyordu. Birkaç yerde çalışma yaptık ama buna dair bir şey tespit edemedik.' dedi.
Muhabir: Büşra Nur Yılmaz




