ISTANBUL (AA) - Filistinli gazeteci ve yazar Ramzy Baroud, İsrail'in iki yıldır Gazze Şeridi'nde yürüttüğü soykırım sürecinde uluslararası toplumun bilinçlendiğini belirterek, 'Gazze halkının topluca direnişi, 1948'den bu yana devam eden İsrail propagandasını yerle bir etti.' dedi.
İsrail'in Gazze'de işlediği savaş suçlarını araştırmak üzere kurulan küresel ve bağımsız girişim 'Gazze Mahkemesi'nin nihai oturumu için İstanbul'a gelen Filistinli gazeteci Baroud, AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Filistinli gazetecilerin ve dünya çapındaki muhabirlerin, 'Filistin'de yaşananları ortaya çıkarmak ve İsrail'in savaş suçlarını ifşa etmek için mücadele verdiğini' aktaran Baroud, 'Biz bunun için uğraştık ve bu şimdi Gazze sayesinde oluyor.' ifadesini kullandı.
İsrail'in savaş suçlarının ortaya çıkması konusunda Baroud, 'Bu sadece İsrail'in Gazze'deki soykırımının boyutları nedeniyle değil, aynı zamanda Gazze halkının direnişi, Gazze halkının toplu gücü sayesinde gerçekleşiyor.' diye konuştu.
'İsrail'in hasbarası yani 1948'den beri sürdürdüğü propaganda yerle bir oldu. Dünya, siyonizmin barışçı bir güç olduğu yanılgısından uyanıyor.' değerlendirmesini yapan Baroud, demokratik bir devlet olduğu sanılan İsrail'in 'tam aksi olduğunun farkına varıldığını' vurguladı.
'Gazze direnişi Trump ve Netanyahu'nun planlarını bozdu'Baroud, ABD Başkanı Donald Trump'ın 'Gazze'yi Monte Carlo'ya dönüştürme planı' olarak adlandırdığı proje hakkında, 'Bu fikir hiçbir zaman Filistinlilerin kalkınmasını amaçlamadı. Amaç, Gazze'yi Filistinliler olmadan geliştirmekti.' değerlendirmesinde bulundu.
'Trump ve Netanyahu'nun bu hayalini bozan şey, Gazze'nin kendisidir.' diyen Baroud, Gazze halkının ağır kuşatma, açlık ve toplu imha sürecine rağmen direnerek varlığını sürdürdüğünün altını çizdi.
'Bu planlar Gazze ile bozulmuştur. Trump'ın fikir değişikliği ya da Netanyahu'nun baskı altına girmesiyle değil.' ifadelerini kullanan Baroud, Batı Şeria'nın da bu kolektif mücadelenin ayrılmaz bir parçası olduğunu ifade etti.
İsrail'in işgal altındaki Batı Şeria'yı ilhak planı hakkında konuşan Baroud, 'Gazze bunu yaptıysa, Batı Şeria da yapabilir. Çünkü bu direniş, Nekbe zamanından bugüne kadar süren bir bütünün parçasıdır.' diye konuştu.
'İsrail'in şiddeti yerleşimci sömürgeciliğin sonucu'Baroud, İsrail'in Filistin direnişini gerekçe göstererek saldırılarını meşrulaştırmaya çalıştığını ancak bunun 'sömürgeci bir strateji' olduğunu ifade etti.
'Direnişin her biçimi, silahlı mücadele dahil, uluslararası hukuka göre meşrudur.' diyen Baroud, 'Buna rağmen İsrail, Batı Şeria'da da orantısız şiddet uyguluyor, yerleşimleri genişletiyor, binlerce insanı köylerinden sürüyor.' bilgisini hatırlatarak şu soruyu sordu:
'Batı Şeria'nın kuzeyindeki bazı bölgelerde direniş var. Ama bakın neden Batı Şeria'da (İsrail ve Filistin topraklarını işgal eden İsraillilerin yol açtığı) ölümler on iki yılda katlanarak arttı?'
Baroud, İsrail'in yalnızca Filistin'e değil, Suriye ve Lübnan'a yönelik saldırgan politikalarına dikkati çekerek, 'İsrail'in şiddeti yalnızca yerleşimci-sömürgeci hırsıyla açıklanabilir. Toprağın halksız, halkın topraksız kalmasını istiyorlar.' şeklinde konuştu.
İsrail'in Filistin topraklarını işgal planlarının her durumda devam ettiğini kaydeden Baroud, 'Onlar mutlak bir kontrol istiyorlar. Direnen hiçbir kimseyi istemiyorlar. Ancak direnmeseniz bile İsrail buna bakmaksızın (işgal) planlarını uygulamaya devam edecek.' dedi.
Muhabir: Çağrı Koşak




