ESKIŞEHIR (AA) - Çocuk yaşlarda işittiği ney sesinden etkilenen Turan, 14 yaşında Eskişehir Mevlevihanesi'nde ney sanatçısı Yavuz Kenarda'dan ders almaya başladı. Kenarda ile sürdürdüğü uzun soluklu hazırlık sürecinin ardından Turan, 2021 yılında hem İstanbul Teknik Üniversitesi hem de Haliç Üniversitesi konservatuvar sınavlarını birincilikle kazandı.
Eğitimini Haliç Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Türk Musikisi Bölümü'nde yüzde 100 burslu olarak bu yıl tamamlayan Turan, burada aldığı akademik eğitimle, ney icrasını teknik ve teorik açıdan geliştirme fırsatı buldu. Çeşitli konser ve etkinliklerde sahne alan 23 yaşındaki Turan, mezuniyetinin ardından müzik kariyerini Eskişehir'de sürdürüyor.
Ney sanatçısı Cansu Turan, AA muhabirine, neyin kendi içindeki akort yapısı ile diğer enstrümanlarla birlikte çalındığında ortaya çıkan akort uyumunun icra sürecinde en zorlayıcı unsurlar arasında yer aldığını söyledi.
Neyin diğer enstrümanlara kıyasla farklı bir zorluğu olduğunu belirten Turan, şöyle devam etti:
"Bu yolda ilerledikçe, üfledikçe zorluğunu daha iyi anladım. İnsanlar neyden ses çıkarmanın çok zor olduğunu hatta aylarca ses çıkaramadıklarını söylüyorlar. Asıl zorluk profesyonelleştikçe başlıyor. Özellikle akort konusu hem solo icrada hem de diğer enstrümanlarla uyum içinde çalarken büyük önem taşıyor."
Turan, neyi eline aldığı andan itibaren zamanın nasıl geçtiğini fark etmediğini dile getirdi.
Ney üflerken adeta dünyadan koptuğunu anlatan Turan, "Neyle bütünleşiyorsunuz. Bu hal insanı bambaşka bir yere taşıyor. İş profesyonelleşmeye başladığında, bu duygunun yerini sesin daha doğru ve etkili çıkmasına odaklanmak alıyor. Artık, müzikle daha iyi cümleler kurmaya, duyguyu daha net aktarmaya çalışıyorsunuz." dedi.
Cansu Turan, iyi bir müzik icrası için kullanılan enstrümanın kalitesinin önem taşıdığına değinerek, özellikle Hatay'ın Samandağ ilçesinde yetişen kamıştan yapılmış, ekleme sistemiyle üretilmiş neyleri tercih ettiğini vurguladı.
Eğitimi süresince hocalarının rehberliğinde Rami Kütüphanesi başta olmak üzere Malatya ve Kayseri gibi çeşitli illerde konserlerde sahne aldığını kaydeden Turan, "Ailemde müzikle ilgilenen kimse yok ancak benim ney sesine ve tasavvufa duyduğum ilgi, bu yolda ilerlememe ve sahneye taşınmama vesile oldu." dedi.
'Kadından neyzen olmaz' cümlesi hırslandırdı
Turan, kadın neyzenlerin az sayıda olduğunu ve bu enstrümanı çoğunlukla erkeklerin icra ettiğini belirterek, şunları söyledi:
"Konservatuvar eğitimi almak için İstanbul'a gittiğim ilk yıllarda 'Kadından neyzen olmaz' denildi. Bu durum beni başlangıçta biraz hayal kırıklığına uğratmıştı. Bu duyguları toparlamak çok zor olmadı, aksine beni daha da hırslandırdı. Bu durum neye daha sıkı sarılmama vesile oldu."
Konserlerinde kadın dinleyicilerin, kadın sanatçılar tarafından ney icra edildiğini gördüklerinde mutlu olduğunu dile getiren Turan, ney üflemek isteyip de yapamayan kadınlara örnek olduklarını ifade etti.

Turan, ney enstrümanının doğru ve geleneklerine uygun biçimde tanıtılmasını arzu ettiğine dikkati çekerek, kadın neyzenlere sanat camiasında daha fazla alan açılması gerektiğini vurguladı.
Cansu Turan, gelecekte yurt dışında konserler vererek Klasik Türk Müziğini dünya çapında tanıtmak istediğini sözlerine ekledi.
Muhabir: Zehra Ongan