ANKARA (AA) - Bayraktar, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Bakanlığı ile bağlı kuruluşlarının 2026 yılı bütçelerine ilişkin sunum yaptı.

Madenciliğin ekonomik güvenliğin, jeopolitiğin, sanayileşme ve teknolojik gelişmelerin ana unsurlarından biri olduğunu belirten Bayraktar, aramadan üretime kadar her aşamada modern teknolojileri de kullanarak daha etkin, şeffaf ve güvenilir denetimler yaptıklarını söyledi.

Bakan Bayraktar, 2024'te aylık ortalama 774 olan denetim sayılarını bu yıl 806'ya yükselttiklerini kaydederek, 'Bu denetimlerin neticesi olarak, bu yılın 10 ayında 1323 firmaya idari para cezası uyguladık. Ayrıca 2 bin 43 adet faaliyet durdurma tedbiri aldık.' dedi.

2002 yılında Gayrisafi Yurtiçi Hasıla içinde bugünkü fiyatlarla 116 milyar lira olan madencilik sektörünün hacmini 4,5 katına çıkararak 2024 yılında 525 milyar liraya ulaştırdıklarını belirten Bayraktar, maden ihracatını da 7 kat artırarak 6 milyar dolarlık bir sektör haline getirdiklerini ifade etti.

Bayraktar, bor madeninde geçen yıl 2 milyon 500 bin ton satışla 1 milyar 322 milyon dolarlık gelir elde ederek tüm zamanların rekorunu kırdıklarını vurgulayarak, Eskişehir Kırka'da kurulan pilot tesisle lityum karbonat üretiminde ilk ürünü elde ettiklerini, yıllık 600 ton kapasiteli endüstriyel tesisin kurulumuna yönelik çalışmalara ise devam ettiklerini söyledi.

Stratejik önemi sebebiyle son dönemde uluslararası ticaret savaşlarının merkezinde yer alan Nadir Toprak Elementlerinin üretilmesi ve işlenmesinin en öncelikli konulardan biri olduğunu vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti:

'Bu doğrultuda Eskişehir Beylikova'da yoğunlaştırdığımız arama faaliyetleri kapsamında, 125 bin metrenin üzerinde sondaj gerçekleştirdik. 694 milyon tonla dünyada tek sahada en büyük ikinci nadir toprak elementi kaynağını tespit ederek, üretime yönelik olarak pilot tesisimizi devreye aldık. Endüstriyel tesisin kurulması çalışmalarına devam ediyoruz. Ayrıca, nadir toprak elementleri ve diğer kritik mineraller özelinde çalışmalar yapmak üzere 2018 yılında kurduğumuz Nadir Toprak Elementleri Araştırma Enstitüsünde, cevher zenginleştirme, saflaştırma ve geri dönüşümden uç ürün elde edilmesi faaliyetlerine TENMAK çatısı altında devam ediyoruz.'

Bakan Bayraktar, ocak ayında 'Türkiye Kritik ve Stratejik Madenler Raporu'nu yayımladıklarını ve bu raporla birlikte Türkiye için kritik ve stratejik önemi olan toplam 37 maden türünü belirlediklerini anlattı.

Yeni yapılan kanuni düzenlemeyle Türkiye'nin stratejik ve kritik madenlerini ilk kez hukuki güvenceye kavuşturduklarına işaret eden Bayraktar, 'Bu madenleri artık özel bir statüde değerlendiriyoruz. Bunun yanı sıra arz güvenliği, stok ve üretim planlamaları ile teşvik mekanizmalarını içerecek yol haritamız, 'Kritik Madenler Strateji Belgesi'ni de kısa bir süre içinde yayımlayacağız.' diye konuştu.

'10 yılda dünyanın dördüncü büyük arama ve üretim filosunu kurduk'

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Bayraktar, petrol ve doğal gaz gibi birincil enerji kaynaklarında dışa bağımlılığın yüksek olmasının Türkiye'nin enerji arz güvenliği ve dış ticaret dengesi üzerinde önemli etkiler oluşturduğunu, bu nedenle geçen yıl 66 milyar dolar olan enerji ithalatını azaltmak adına yurt içi ve yurt dışındaki arama ve üretim faaliyetlerini artırdıklarını belirtti.

Bu doğrultuda enerji filosuna geçen günlerde 2 adet yedinci nesil ultra derin deniz sondaj gemisi ilave ettiklerini ifade eden Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Böylece 10 yıl gibi kısa bir sürede toplam 6 sondaj gemisi, 2 sismik araştırma gemisi ve destek gemilerinden oluşan dünyanın dördüncü büyük arama ve üretim filosunu kurduk. Yeni sondaj gemilerimizden ilki Mavi Vatan'a gelmiş olup, diğeri yıl sonuna kadar ülkemize ulaşacaktır. 12 bin metreye kadar sondaj yapabilme kabiliyeti olan yeni gemilerimiz Akdeniz'de, Karadeniz'de ve işbirliği içinde olduğumuz ülkelerdeki operasyonlarımızda görev alacaktır. Devam eden arama faaliyetlerimiz kapsamında başta Mayıs ayında Göktepe-3 kuyusunda yaptığımız 75 milyar metreküplük keşifle birlikte 2025 yılı içerisinde, güncel değeri 37 milyar dolar olan 92,4 milyar metreküp doğal gaz keşfettik.'

Sakarya sahasında üretimin artırılması yönünde de çalışmalara devam ettiklerini kaydeden Bayraktar, 'Geçtiğimiz yıl bu zamanlarda, günlük yaklaşık 7 milyon metreküp olan üretimimiz, tamamlanan Faz-1 sonunda 9,5 milyon metreküpe ulaşmıştır. Böylece 4 milyondan fazla hanemizin yıllık ihtiyacını kendi doğal gazımızla karşılıyor ve yıllık yaklaşık 1,5 milyar dolarlık ithalatı önlüyoruz.' dedi.

AK Parti'nin 23 yılı geride bırakan iktidar yolculuğu
AK Parti'nin 23 yılı geride bırakan iktidar yolculuğu
İçeriği Görüntüle

Bayraktar, Faz-2 çalışmaları kapsamında ilk yüzer üretim platformu 'Osman Gazi'yi enerji filosuna dahil ettiklerini ifade ederek, 'Deniz üstünde adeta bir sanayi tesisi olan bu platformla 2026 yılında üretime başlayacak ve günlük doğal gaz üretimimizi 20 milyon metreküpe çıkararak mevcut üretimimizi iki katına ulaştıracağız. Faz-3 kapsamında ise 2028 yılında devreye alacağımız ikinci Yüzer Üretim Platformu ile Türkiye'nin enerji yolculuğunda yeni bir sayfa daha açacağız. Bu faz sonunda günde 45 milyon metreküp, yıllık olarak ise 16,5 milyar metreküp doğal gaz üretimi yapacağız. Kasım ayı itibarıyla denizde 15 kuyunun sondajını tamamladık. 2 kuyunun sondajına ise devam ediyoruz.' bilgilerini paylaştı.

Gabar'da geçen yıl bu günlerde yaklaşık 57 bin varil olan günlük petrol üretimini yüzde 42 artırarak 81 bin varile yükselttiklerine ve bu üretimin cari açığın azaltılmasına yılda yaklaşık 2 milyar dolar katkı sağladığına dikkati çeken Bayraktar, arama ve üretim faaliyetlerinin yapılabilmesi amacıyla Gabar'ın sarp arazisinde yoğun bir çalışma yürüterek, yaklaşık 700 kilometrelik bir yol ağı inşa ettiklerini ifade etti.

'2028 yılına kadar yer altı depolama kapasitemizi, tükettiğimiz doğal gazın en az yüzde 20'sini karşılayacak seviyeye getireceğiz'

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Bayraktar, bu yıl Şırnak, Adıyaman ve Diyarbakır başta olmak üzere toplam 161 kara sondajını tamamladıklarını, 50 sondaja ise devam ettiklerini belirterek, şu ifadeleri kullandı:

'Bu çalışmalar neticesinde 62 milyon varillik yeni rezerv keşfettik. 2026 yılında 282'si karada, 18'i denizde olmak üzere toplam 300 sondaj yapmayı hedefliyoruz. Tüm bu çalışmalarımızın sonucu olarak petrol ve doğal gazda tarihimizin en yüksek üretim seviyelerine ulaştık. Yurt içi ve yurt dışında günlük toplam 180 bin varil üretim gerçekleştiriyoruz. Bu üretimle her gün yaklaşık 7 milyon aracın yakıt ihtiyacını kendi petrolümüzle karşılayabiliyoruz. Ayrıca, petrol üretiminin her aşamasında yerlileşmeyi hedefliyoruz. Gabar Bölgesi'nde kullandığımız, tamamı milli imkanlarla üretilen, yerli yazılıma sahip Koca Yusuf, Seyit Onbaşı ve Naim Süleymanoğlu sondaj kuleleri, enerjide ve teknolojide bağımsızlık vizyonumuzun önemli örneklerini teşkil etmektedir.'

Bayraktar, kaynak ülke ve tedarik rotalarını da çeşitlendirdiklerini dile getirerek, bu kapsamda 2'si kara LNG terminali, 3'ü de Yüzer Depolama ve Yeniden Gazlaştırma Ünitesi (FSRU) olmak üzere 5 tesisin günlük toplam gazlaştırma kapasitesini 161 milyon metreküpe çıkardıklarını kaydetti.

Ulusal doğal gaz şebekesindeki giriş noktası sayısını 14'e, günlük gaz alma kapasitesini ise 495 milyon metreküpe yükselttiklerini söyleyen Bayraktar, 'Bunun yanı sıra Silivri ve Tuz Gölü yeraltı doğal gaz depolama tesislerindeki kapasitemiz 6,3 milyar metreküpe ulaştı. Yapacağımız yatırımlarla 2028 yılına kadar yer altı depolama kapasitemizi, tükettiğimiz doğal gazın en az yüzde 20'sini karşılayacak seviyeye getireceğiz.' dedi.

Devreye aldıkları yatırımlar sayesinde Şubat 2025'te gerçekleşen günlük 334 milyon metreküplük rekor talebi sorunsuz bir şekilde karşıladıklarını vurgulayan Bayraktar, '243 bin kilometrelik iletim ve dağıtım şebekemizle, 81 ilimizde 950 yerleşim yeri ve 229 OSB'ye doğal gazı ulaştırdık. Son bir yılda, ilave 51 yerleşim yerine doğal gaz arzı sağlamamızın yanı sıra Türkiye genelinde konut abone sayısı da yaklaşık 1 milyon artmıştır. Bugün, nüfusumuzun yüzde 85'ine doğal gaz kullanım imkanı sunarak, vatandaşlarımıza sadece bir enerji kaynağı değil, yaşam konforu ve şehirlerimizde yüksek bir hava kalitesi de sağlıyoruz. Gerçekleştirdiğimiz doğal gaz dönüşümü sayesinde yıllık 34 milyon ton karbondioksit emisyonunun yanı sıra kükürt kaynaklı kirlilik oluşumunu da önlüyoruz.' değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin elektrik talebinin geçen yıl yaklaşık yüzde 6 artışla 354 milyar kilovatsaate yükseldiğini ifade eden Bayraktar, bu yüksek talep artışını karşılamak üzere son bir yılda devreye aldıkları yaklaşık 7 bin megavatlık kapasiteyle kurulu gücü 121 bin 418 megavata ulaştırdıklarını ve devreye alınan yeni kapasitenin tamamına yakınının yenilenebilir enerji kaynaklarına dayandığını belirtti.

Bayraktar, yerli ve yenilenebilir enerjiyi merkeze alan Milli Enerji ve Maden Politikası ile rüzgar ve güneş kurulu gücünün 38 bin megavatın üzerine çıkartarak 29 Keban Barajı'na eşdeğer kapasiteyi devreye aldıklarına dikkati çekti.

'Birbirimizin sözünü keserek bir noktaya gidemeyiz'

Bakan Bayraktar sunumuna devam ettiği sırada CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, Şanlıurfa ve Adıyaman'ın köylerinde elektrik olmadığını iddia etti.

Bunun üzerine CHP'li Tanal ile AK Parti Adıyaman Milletvekili Resul Kurt arasında tartışma yaşandı. Tartışmanın devam etmesi nedeniyle Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Mehmet Muş, görüşmelere ara verdi.

Aranın ardından Muş, milletvekillerinin konuşma hakkının bulunduğunu ancak toplantının başından itibaren sabote edilmesini kabul etmediklerini söyledi.

Bakan Bayraktar'ın sunumunun devam ettiğine işaret eden Muş, 'Burada kavga ederek, bağırarak, birbirimizin sözünü keserek bir noktaya gidemeyiz.' dedi.

Sürekli laf atmak suretiyle toplantının insicamının bozulmamasını isteyen Muş, bunun devam etmesi halinde İçtüzüğün ilgili maddeleri gereğince Komisyondan çıkarma yetkisini kullanacağı uyarısında bulundu.

'Avrupa'da, Almanya ve Fransa'nın ardından en yüksek elektrik talebine sahip üçüncü ülkeyiz'

Komisyonda sunumuna devam eden Bayraktar, bu yıl yalnızca rüzgar ve güneşten elde ettikleri elektriğin sanayi tüketiminin yaklaşık yüzde 75'ini karşılayacak seviyeye geldiğine işaret ederek, şöyle konuştu:

'Avrupa'da, Almanya ve Fransa'nın ardından en yüksek elektrik talebine sahip üçüncü ülkeyiz. Bu yıl elektrik talebimiz hava koşullarının da etkisiyle 29 Temmuz'da günlük bazda 1,24 milyar kilovatsaati, yine Temmuz'da aylık bazda yaklaşık 34 milyar kilovatsaati aşarak rekor seviyelere ulaştı. Bu dönemde zirveye çıkan talebin yüzde 60'ını yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarımızdan karşıladık. Bunların yanı sıra yenilenebilir enerjinin toplam kurulu güç içindeki payını yüzde 62'ye, yerli kaynakların oranını ise yüzde 71'e yükselttik. Geldiğimiz bu nokta itibarıyla Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı verilerine göre, toplam yenilenebilir enerji kurulu gücümüzle Avrupa'da 5'inci, dünya genelinde ise 11'inci sırada yer alıyoruz. 2025'in 9 ayında yenilenebilir enerjiden üretilen 125 milyar kilovatsaat elektrikle, yaklaşık 11 milyar dolar tutarında doğal gaz ithalatı ikame edilmiştir.'

'25 bin kilometre yeni yüksek gerilim hattı ve yeni trafo merkezlerini devreye alacağız'

Elektrikli araçlar, yapay zeka, veri merkezleri ve klima kullanımı etkisiyle elektrik talebinin daha fazla artacağını öngördüklerini belirten Bayraktar, bu artan talebin karşılanmasında yenilenebilir enerjinin payını artırmak için toplam 80 milyar dolarlık yatırım hedeflenen 'Yenilenebilir Enerji 2035 Yol Haritası'nı kamuoyuna sunduklarını anımsattı.

Bayraktar, bu kapsamda rüzgar ve güneş kurulu gücünün 120 bin megavata çıkarılacağını dile getirerek, 'Yıllık 2 bin megavatlık YEKA (Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları) yarışmalarımızı bu yılın başında gerçekleştirdik. Bu hedefimize ulaşmak için 2035 yılına kadar her yıl en az 2 bin megavatlık YEKA ihalelerine devam edeceğiz.' dedi.

Yenilenebilir enerji kaynaklarının kesintili üretiminin güçlü şebeke altyapısını zorunlu kıldığını, bu kapsamda mevcut 76 bin kilometre iletim ve 1,5 milyon kilometre dağıtım hattından oluşan şebekeyi geleceğe hazırladıklarını kaydeden Bayraktar, 'Bu kapsamda 2035 yılına kadar yaklaşık 30 milyar dolarlık yatırıma ihtiyaç duyuyoruz. 25 bin kilometre yeni yüksek gerilim hattı ve yeni trafo merkezlerini devreye alacağız.' ifadelerini kullandı.

Bayraktar, istikrarlı enerji dönüşümü için yerlileştirme politikalarıyla enerji sanayisi kapasitesini güçlendirdiklerini ifade ederek, 'Bu kapsamda güneş panellerinde yüzde 91, rüzgar türbinlerinde ise yaklaşık yüzde 65 yerlilik oranına ulaştık. Yenilenebilir enerji ekipman imalatında faaliyet gösteren 500 imalatçı firmayla 50 bin kişiye doğrudan yeşil istihdam sağlıyoruz.' diye konuştu.

Baz yük kapasitesinin artırılması çerçevesinde yerli kömür santrallerinin ve istihdamın desteklenmesinin önem arz ettiğini dile getiren Bayraktar, şunları kaydetti:

'Bu doğrultuda 2030 yılına kadar geçerli olacak yerli kömürden elektrik üreten santrallere yönelik yeni destek modelimizi uygulamaya aldık. Böylelikle toplam 3 milyar dolar doğal gaz ithalatını önleyecek, maden ve santrallerdeki yaklaşık 30 bin insanımızın istihdam sürekliliğini sağlayacağız.'

'Akkuyu NGS, yıllık 7 milyar metreküp gaz ithalatını önleyecek'

Bayraktar, Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin reaktörlerinin tamamı devreye alındığında Türkiye'nin elektrik ihtiyacının yaklaşık yüzde 10'unu tek başına karşılayacağına işaret ederek, 'Bu sayede yıllık 7 milyar metreküp doğal gaz ithalatını önleyerek yılda 35 milyon ton karbon emisyonunu engellemiş olacağız. Diğer taraftan, halihazırda on binlerce kişinin istihdam edildiği Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nde işletme döneminde de 4 bin kişiye sürekli bir iş imkanı sağlayacağız.' diye konuştu.

Türkiye'nin 'net sıfır' emisyon hedefi kapsamında 2035'e kadar 7 bin 200 megavat, 2050'ye kadar da 20 bin megavat nükleer kapasiteye sahip olmayı planladığını anlatan Bayraktar, şöyle devam etti:

'Nükleer kapasitemizi artırmak amacıyla Sinop ve Trakya nükleer güç santrali projelerimize ilişkin çalışmalara devam ediyoruz. Konvansiyonel büyük ölçekli nükleer güç santrallerinin yanı sıra önümüzdeki dönemde uygulamada göreceğimiz küçük modüler reaktörlere (SMR) yönelik çalışmalar da yürütüyoruz. Gerek uluslararası işbirlikleriyle gerekse yerli sanayimiz ve insan kaynağımızla hedefimiz, ülkemizi kendi SMR çözümlerini geliştiren ve bölgesel pazarlara ihraç edebilen bir kapasiteye ulaştırmaktır. Bu çerçevede 2050 yılına kadar toplam 5 bin megavat SMR kurulu gücüne sahip olmayı planlıyoruz.'

Enerjide 242 milyon lira destekle yıllık 3,5 milyar lira tasarruf sağlandı

Bayraktar, enerji verimliliğinin tasarruf aracı olmanın ötesinde, artık iklim hedeflerine ulaşmanın, Türkiye'nin sanayisinin rekabet gücünü artırmanın ve sürdürülebilir kalkınmanın stratejik unsurlarından biri haline geldiğini ifade ederek, Türkiye'de yürüttükleri çalışmalarla yüzde 4,5 oranında iyileşme sağlandığını söyledi.

İkinci Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı kapsamında sadece 2024'te 3,4 milyar dolarlık yatırım yaptıklarına, 1 milyon 544 bin TEP (ton eşdeğer petrol) tasarruf sağladıklarına ve 4,8 milyon ton karbondioksit emisyonunu engellediklerine işaret eden Bayraktar, şu bilgileri paylaştı:

'Bu eylem planı dönemi sonunda enerji tüketimimizde yaklaşık yüzde 16 tasarruf sağlayacağız. Ayrıca, cadde ve sokak aydınlatmasında bugüne kadar dönüştürdüğümüz 276 bin LED armatürle yıllık 415 milyon lira tasarruf elde ettik. Sanayicimizin enerji maliyetlerini azaltmak için enerji verimliliği yatırımlarına verdiğimiz hibe desteklerini 10 kattan fazla artırdık ve süreçleri kolaylaştırdık. Bugüne kadar 242 milyon lira toplam destekle yıllık 3,5 milyar lira tasarruf yapılmasını sağladık. Enerji verimliliği bilincini yaygınlaştırmak ve uzman insan kaynağını güçlendirmek amacıyla bugüne kadar yaklaşık 15 bin kişiye eğitim verdik.'

Bayraktar, Türkiye'nin 'Enerjide Merkez Ülke Türkiye' hedefi ekseninde kazan-kazan ilkesini gözeten dinamik ve yoğun enerji diplomasisi yürüttüklerini belirterek, 'Bu kapsamda son bir yıl içerisinde enerji, doğal gaz, petrol, madencilik ve nükleer enerji alanlarında toplam 18 ülke ile 20 anlaşma imzaladık.' dedi.

Son 1 yılda 143 milyar metreküplük LNG anlaşmaları imzalandı

Türkiye'nin jeopolitik konumu itibarıyla güçlü enerji altyapısına ihtiyaç duyduğuna işaret eden Bayraktar, şunları söyledi:

'Bu çerçevede özellikle son dönemde devreye aldığımız doğal gaz üretim, depolama, LNG (sıvılaştırılmış doğal gaz) ve FSRU (yüzer LNG depolama ve gazlaştırma ünitesi) tesisleri, ulusal ve uluslararası boru hatları ile enerji ticaret altyapımızı güçlendirdik. Azerbaycan'da, Irak'ta ve Rusya'da halihazırda ortak olduğumuz petrol üretim projelerinin yanı sıra yeni işbirlikleri üzerinde çalışıyoruz. Hazar Bölgesi'ndeki varlığımızın pekiştirilmesi ve uzun vadeli üretim kapasitesinin artırılması için Azerbaycan'daki Şafak-Asiman sahasının yüzde 30 hissesini ülkemize kazandırdık.'

Bayraktar, küresel enerji görünümünde 2016'dan itibaren dünyada LNG arzının genişleyeceğini öngörerek, doğal gaz altyapısını gerekli yatırımlarla bugünlere hazır hale geldiklerini vurguladı.

'Son bir yılda yaptığımız anlaşmalarla da toplam 143 milyar metreküplük LNG kontratıyla ülkemizin uzun dönemli arz güvenliğini rekabetçi fiyatlarla güvence altına aldık.' diyen Bayraktar, bununla birlikte, Türkiye'nin kendi arz güvenliğini sağlamanın yanı sıra Bulgaristan ve Yunanistan'a, Türkiye'ye sınırı olmayan Macaristan, Romanya, Sırbistan ve Kuzey Makedonya'ya da doğal gaz ihraç ettiğini söyledi.

'Somali'de 2026'da sondaja başlıyoruz'

Yurt dışındaki petrol ve gaz arama faaliyetlerine değinen Bayraktar, 'Somali deniz alanlarında 3 blokta sismik arama çalışmalarımızı tamamladık. Bu proje kapsamında jeolojik ve sismik verilerin yorum ve haritalama çalışmalarına bağlı olarak, 2026 yılında sondaj aşamasına geçmeyi planlıyoruz.' şeklinde konuştu.

Bayraktar, geçen yıl Türkiye ile Macaristan'ın yaptığı anlaşma kapsamında Avrupa Birliği sınırları içerisinde ilk kez petrol ve doğal gaz arama ve üretim hakkı elde ettiklerini, gelecek dönemde Pakistan'ın deniz ve kara alanlarında petrol ve doğal gaz arayacaklarını belirtti.

Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Bulgaristan, Romanya, Libya, Umman, Kazakistan, Venezuela ve Nijer ile de petrol ve doğal gaz arama ve üretim alanındaki faaliyetlerimizi somut projelere dönüştürmeye yönelik çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Petrol ve doğal gazın yanı sıra bölgemizin elektrik arz güvenliği kapsamında elektrik ithalat ve ihracat kapasitelerinin artırılması için Azerbaycan, Gürcistan, Suriye, Irak, Bulgaristan ve Yunanistan ile çalışmalarımızı sürdürüyoruz. 'Yeşil Elektrik İletimi ve Ticareti Projesi'yle Azerbaycan, Gürcistan, Türkiye ve Bulgaristan'ı yeni iletim hatlarıyla birbirine bağlamayı planlıyoruz.'

Nükleer enerjinin barışçıl amaçla kullanımına yönelik ABD ile Stratejik Sivil Nükleer İşbirliği Anlaşması'nı imzaladıklarını anımsatan Bayraktar, anlaşmanın, büyük ölçekli santrallerin yanı sıra küçük modüler reaktörlere yönelik ortak çalışmaları kapsadığını, nükleer enerjinin tıp, tarım ve sanayi gibi sivil alanlardaki kullanımına yönelik çok boyutlu işbirliği zeminini oluşturduğunu ifade etti.

Türkiye'nin altın ithalatının azaltılması konusunda cari açığın düşürülmesi için yurt içi ve dışında altın üretimini artırmanın önemli olduğuna işaret eden Bayraktar, 'Bu amaçla, Asya'dan Afrika'ya uzanan geniş bir coğrafyada çalışmalar yürütüyoruz, Nijer'deki altın sahasında faaliyetlerimizin ilk fazını tamamladık. Ülkemiz dışında altın üretimine Nijer'de başlayacağız. Benzer şekilde, Özbekistan'da da altın başta olmak üzere farklı maden türlerine yönelik arama faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Bu ülkelere ek olarak, Afganistan, Azerbaycan, Fas, Kırgızistan, Libya ve Suriye'de madencilik alanındaki faaliyetlerimizi somut projelere dönüştürme çalışmalarımıza devam ediyoruz.' diye konuştu.

İlk 10 ayda elektrik ve doğal gazda 530 milyar lira destek sağlandı

Doğal gaz ve elektrik alanında vatandaşlara yönelik desteklere değinen Bayraktar, şu bilgileri paylaştı:

'Bu kapsamda tüm vatandaşlarımızın elektrik ve doğal gaz faturalarında bugünün fiyatlarıyla 2024 yılında 548 milyar, 2025 yılı ilk on ayında ise yaklaşık 530 milyar liralık tutar Hazinemiz tarafından karşılanmıştır. Halihazırda meskenlerde kullanılan elektriğin yüzde 54'ü, doğal gazda ise yüzde 45'i Hazinemiz tarafından destek olarak verilmektedir. Dar gelirli hanelere elektrik tüketim desteği kapsamında Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca hanedeki kişi sayısına göre aylık 150 kilovatsaate kadar ücretsiz elektrik temin edilmektedir. Ayrıca ısınma desteği kapsamında doğal gaz ve kömür yardımlarımız da devam etmektedir. Bu kapsamda günümüz fiyatlarıyla, 2019-2025 yıllarında 3,5 milyon haneye 86 milyar lira doğrudan elektrik tüketim desteği, 2022-2025 yılları arasında 680 bin haneye 4,8 milyar lira doğrudan doğal gaz tüketim desteği verilmiştir. Son 22 yılda 225 milyar liralık kömür yardımı yaptık. Bunlarla birlikte, şehit ailelerimizin, gazilerimizin, cami, cemevi ve Kur'an kurslarımızın kullandığı doğal gazı temmuz ayından itibaren elektrikte olduğu gibi yüzde 50 indirimli sunuyoruz.'

Bayraktar, petrol, doğal gaz ve maden üretiminden elde edilen devlet haklarından 15,8 milyar liralık kaynağı Aile ve Gençlik Fonu'na aktararak gençlere destek olduklarını belirterek, 'Bugüne kadar 62 bini aşkın genç çiftimiz bu fondan yararlanmaya hak kazanmıştır. Önümüzdeki dönemde hem aile kurumunu güçlendirmeye hem de gençlerimize farklı alanlarda katkı sunmaya devam edeceğiz.' dedi.

Bayraktar, Bakanlığının bütçe harcamaları ve gelirlerine ilişkin de şunları kaydetti:

'Bakanlığımız Merkez Teşkilatı 2024 yılı bütçesi başlangıç ödeneği 48,3 milyar lira iken uygulanan tasarruf tedbirleri kapsamında 7,5 milyar lira azaltılarak 40,8 milyar liraya düşürülmüştür. Bu tutarın 38,2 milyar lirası harcanmış olup kalan 2,6 milyar lira ödenek yıl sonunda iptal edilmiştir. 2026 yılı bütçe teklifimiz ise genel aydınlatma giderleri dahil olacak şekilde 36,1 milyar liradır. Merkez Teşkilatımız ile birlikte MTA, MAPEG, TENMAK, EPDK ve NDK'nin 2024 yılı gideri 51,8 milyar lira olarak gerçekleşmiş olup 2026 için teklif edilen toplam bütçe tutarı 58,4 milyar liradır. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın 'enerji denkleminde etkin ve belirleyici ülke olmak' vizyonuyla, petrol ve doğal gaz üretiminden yenilenebilir enerjiye, nükleer enerjinin portföyümüze eklenmesinden yer altı zenginliğimizin ekonomik değere dönüştürülmesine kadar birçok alanda güçlü ve hedef odaklı adımlar attık, atmaya devam ediyoruz.

Sadece bugünün değil yarınlarımızın da enerji ve maden arz güvenliğini güvence altına alan stratejik hamlelerimizle en büyük hedefimiz olan enerjide tam bağımsızlık yolunda emin adımlarla ilerliyoruz.'


Muhabir: Fuat Kabakcı,Ebru Şengül Cevrioğlu

Kaynak: AA