Sigortam.net 25. yılını kutladı
Sigortam.net 25. yılını kutladı
İçeriği Görüntüle

İSTANBUL (AA) - Medipol Acıbadem Bölge Hastanesi Ortapedi ve Travmatoloji Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Yusuf Yahşi, endoskopik cerrahinin geleneksel açık ameliyata kıyasla daha az doku tahribatı ve düşük enfeksiyon riski taşıdığını, bunun yanı sıra hızlı iyileşme sunduğunu belirtti.

Medipol Sağlık Grubu'ndan yapılan açıklamaya göre, bel fıtığı tedavisinde kullanılan endoskopik omurga cerrahisi, hastaların aynı gün yürüyebilmesine ve 24 saat içinde taburcu edilmesine olanak tanıyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Yusuf Yahşi, endoskopik omurga ameliyatlarında genellikle biri yukarıdan, diğeri aşağıdan olmak üzere iki küçük kesi kullandıkları bilgisini paylaştı.

Bu kesilerden birine kamera, diğerine ise cerrahi aletler yerleştirdiklerini aktaran Yahşi, "Bu sayede büyük kesilere, yoğun kanamaya ve enfeksiyon riskine gerek kalmıyor. Aslında yapılan işlem aynı, ancak bu yöntemle dokulara verilen zarar çok daha az oluyor." ifadelerini kullandı.

Yahşi, özellikle bel fıtığı, omurga kaymaları ve kanal darlığı gibi hastalıklarda endoskopik tekniğin oldukça etkili olduğunu vurguladı.

Tekniğin kökeninin 1970'lere kadar uzandığını belirten Yahşi, "Ancak son yıllarda açık cerrahiye alternatif olarak yaygınlaşmasının nedeni, hastalara daha konforlu ve güvenli bir seçenek sunması. Artık 1 santimlik kesilerle hem fıtığı çıkarabiliyor hem de sinirlere baskı yapan kanal darlığı gibi sorunları başarılı şekilde tedavi edebiliyoruz." değerlendirmesini yaptı.

Yöntemin hızlı iyileşme süreci sağladığına dikkati çeken Yahşi, "Ameliyat sonrası hastalarımız aynı gün yürüyebiliyor, genellikle 24 saat içinde taburcu ediliyor." ifadesini kullandı.

Yahşi, ortalama 10-15 gün içinde hastaların işine dönebildiğini, implant yerleştirilmişse bazı hareket kısıtlamalarının uygulanabileceğini de belirtti.

Geçmişte bel ameliyatlarıyla ilgili halk arasında oluşan "felç kalırım" endişesinin artık geçerli olmadığını vurgulayan Yahşi, "Teknoloji ve cerrahi teknikler geliştikçe başarı oranları da yüzde 100’e yaklaştı. Doğru tanı, doğru cerrah ve doğru teknikle bu operasyonlar son derece güvenli şekilde yapılabiliyor." değerlendirmelerinde bulundu.

Kaynak: AA