İSTANBUL (AA) - Acıbadem Üniversitesi Diyabet Uygulama ve Araştırma Merkezi (DİYAM) uzmanları, diyabet tedavisinde kullanılan yapay zeka destekli sistemleri ve yeni tedavi metotlarını paylaştı.
DİYAM uzmanları, Acıbadem Ataşehir Tıp Merkezi'nde gerçekleştirilen etkinlikte diyabet tedavisindeki yeni tedavi yöntemlerinin detaylarını anlattı.
Dünyada diyabetli birey sayısı 582 milyonu geçerken, Türkiye'de ise yaklaşık 10 milyon kişi diyabetle yaşıyor.
Bilimsel araştırmalar, Türkiye'de diyabet görülme sıklığının her 10 yılda bir ikiye katlandığını gösteriyor. Bu artış hızı, dünya ortalamasının 2, Avrupa ortalamasının ise 3 katından fazla olarak dikkati çekiyor.
Diyabet, iyi yönetilmediğinde kalp ve böbrek hastalıkları, görme kaybı, nöropati gibi ciddi organ hasarlarına yol açabiliyor.
Acıbadem Üniversitesi Diyabet Araştırma Merkezi'nden İç Hastalıkları ve Endokronoloji Uzmanı Prof. Dr. Temel Yılmaz, etkinlikte yaptığı konuşmada, diyabetin küresel bir sağlık sorunu olduğunu belirtti.
Sağlık Bakanlığının verilerine göre 10 milyondan fazla ilaç kullanan diyabetle ilişkili hasta olduğunu söyleyen Yılmaz, diyabetin insan hayatı boyunca süren kronik bir hastalık olduğunu ifade etti.
Yılmaz, 'Hastalık, 0 yaş ile 90 yaş arasında ortaya çıkıyor. Diyabet, kaynağını, 21. yüzyılın yeni hayat modelinden alıyor. Hareketsiz yaşam, bilgisayar başında ekranların önünde uzun geçirilen saatler, buna bağlı olarak da yeme alışkanlıklarının bozulması, arkasından insülin direnci, obezite, obeziteden sonra diyabet. Bu nedenle diyabet çok hızla yayılıyor. Türkiye'de diyabetin artış oranı dünya ortalamasının 2 katı kadar, Avrupa ortalamasının 4 katı kadar.' diye konuştu.
Diyabetin iyi izlenmesi ve kontrol edilmesi durumunda hiçbir sağlık sorununa yol açmayacağını kaydeden Yılmaz, diyabet hastalarının 3'te 1'inin şu anda diyabetli olduğunu bilmediğini ancak bu süreç içinde bazı organlarda hasar oluştuğunu aktardı.
Yılmaz, 'Onun için diyabetin kontrolü çok önemli. Diyabet hastalarının mutlaka her yıl düzenli olarak bulgu olsun olmasın kontrollerini yaptırmalı. O zaman diyabet çok uzun yıllar 50 sene, 60 sene, 80 sene hiçbir hastalık yapmadan kontrol altına alınabiliyor.' dedi.
Diyabetin kesin tedavisi için önemli gelişmeler yaşandığını vurgulayan Yılmaz, bunlardan birincisinin yapay pankreas olduğunu, yapay pankreası hastalar kullanmaya başladığı andan sistemlerin hastanın kan şekerini normal düzeyde tuttuğunu aktardı.
Bir diğerinin ise kök hücre tedavisi olduğunu belirten Yılmaz, bundan sonraki sürecin artık yapay pankreas ve kök hücre dönemi olacağını vurguladı.
- '1,5 seneden fazladır yapay pankreas kullanıyorum'
Etkinlikte yer alan Tip 1 diyabet hastası Şahin Duman, 1996'da teşhis aldığını ama uygulanan yöntemin kan şekerinin düzenlenmesine yeterli olmadığını söyledi.
İkili sistem olarak bilinen tedaviden sonra 2003'te beşli sisteme geçtiğine değinen Duman, şöyle devam etti:
'2007'den 2015'e kadar kablolu insülin pompası kullandım, ama bu sistemlerde de kan şekerlerim çok regüle olmadı. Ama yine kan şekerim istenen duruma gelmiyordu. 2024'te de yapay pankreasla tanıştım. O gün bugündür yani yaklaşık 1,5 seneden fazladır yapay pankreas kullanıyorum. Kan şekerlerim gayet iyi gidiyor, regüle gidiyor, Bu da çok mutluluk verici bir şey.'
- 'Güne, herkesle aynı seviyeden başlıyorum'
Diyabet hastası Janset Burcu Kubat Kırmızıgül ise üniversitedeyken babasının kaybından sonra tanı aldığını kaydetti.
Yapay pankreas ile tanıştığını belirten Kırmızıgül, '2 dakikada bir kan şekerim ölçülüyor ve buraya bir bilgi giderek, şu rezervuarda bulunan insülinin ne kadarının bana gönderilmesi gerektiğine karar veriyor.' değerlendirmesinde bulundu.




