Genel

Cumhuriyet'in ikinci Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Tanrıöver

Edebiyatçı, yazar, hatip, şair ve siyasetçi Hamdullah Suphi Tanrıöver'in vefatının ardından 59 yıl geçti.

İSTANBUL (AA) - "Namık Kemal Bey Magosa'da", "Dağ Yolu", "Günebakan", "Anadolu Milli Mücadelesi" adlı eserlerin de aralarında bulunduğu çok sayıda eseri Türk edebiyatına kazandıran yazar İstiklal Marşı'nı Türkiye Büyük Millet Meclisinde (TBMM) ilk okuyan kişi olarak da tarihe geçti.

Tanrıöver, Abdurrahman Sami Paşa'nın torunu, Abdüllatif Suphi Paşa ile Ülfet Havva hanımın en küçük oğlu olarak 1885'te İstanbul Aksaray'da dünyaya geldi.

Babası tarafından Kastamonu'dan Mora'ya göç etmiş Kocamemioğulları'na mensup olan Tanrıöver, henüz bir yaşındayken babasını kaybetti.

Yazar, çocukluk yıllarını büyükbabasının Çamlıca'daki köşkü ile babasının Fatih'teki konağında geçirdi. Konak, Tanrıöver'in dedesi ile babasının çevresi nedeniyle Doğulu ve Batılı alim ve seyyahların uğrak yerlerinden biriydi.

İlk öğrenimini Kısıklı, Altunizade ve Numune-i Terakki'de okuyan Hamdullah Suphi, ortaokul ve liseyi Galatasaray Mekteb-i Sultanisi'nde tamamladı.

Gençlik yıllarında daha çok hamasi manzumeler kaleme aldı

Tanrıöver'in "Namık Kemal" adlı ilk şiiri başka bir isimle, 1902'de aralarında amcası Samipaşazade Sezai'nin de bulunduğu Jön Türkler’in Paris'te çıkardığı "Şura-yı Ümmet" dergisinde yayımlandı.

Gençlik yıllarında daha çok hamasi manzumeler kaleme alan yazar, 1905-1907'de Reji İdaresi Tercüme Kalemi, Defter-i Hakani Nezareti Mektubi Kalemi mülazımlığı ile Şehremaneti Tercüme Odasında çalıştı.

Hamdullah Suphi Tanrıöver, 1908'de Ayasofya Rüşdiyesi'nde, 1910'da Darülmualliminde, 1913'te Darülfünun Edebiyat Fakültesinde çeşitli dersler verdi, Fecri Ati topluluğu içinde şair ve eleştirmen olarak yer aldı.

Balkan Savaşı'ndan sonra elden çıkan Edirne ve Trakya topraklarının Osmanlı Devleti’nde kalması için oluşturulan komisyonla 1913'te Berlin ile Petersburg'a gitti.

Tanrıöver, Türk Derneği, Türk Yurdu Cemiyeti, Türk Ocağı ve Türk Bilgi Derneğinin faaliyetlerine katıldı, Türk ocaklarının başkanlığını yaptı. Başarılı hatip, Mayıs 1919'da İzmir'in Yunanlılar tarafından işgali nedeniyle İstanbul'da düzenlenen protesto mitinglerindeki konuşmalarıyla dikkati çekti.

Milli Mücadele'ye katıldı

Son Osmanlı Mebusan Meclisi'nde Saruhan (Manisa) milletvekili olarak görev yapan Tanrıöver, İstanbul'un işgali ve Türk ocaklarının kapatılması üzerine Ankara'ya giderek Milli Mücadele'ye katıldı.

Usta kalem, Antalya mebusu olarak 1920'de TBMM'ye girdi, aynı yıl Maarif vekilliğine (Milli Eğitim Bakanlığı) getirildi. Matbuat ve İstihbarat umum müdürlüğü de yapan yazar ayrıca İstanbul matbuatına karşı Milli Mücadele'yi savunan yazılar yazdı.

İstiklal şairi Mehmet Akif Ersoy'un yazdığı İstiklal Marşı'nın TBMM'de milli marş olarak kabul edilmesi için büyük çaba sarf eden Tanrıöver, mücadeleci tavrı ve hitabetiyle önem kazandı.

İstiklal Marşı'nı Meclis kürsüsünde 4 kez okudu

Tanrıöver, milli marş yazılması karşılığında ödül konulduğu için yarışmaya katılmayan Mehmet Akif Ersoy'u ikna etti ve "İstiklal Marşı"nı Meclis kürsüsünde ilk kez ve üst üste 4 defa okudu. Başarılı yazar, İstiklal Marşı'nı Anadolu mücadelesinin önemli bir simgesi olarak gördü.

Hitabetiyle şöhreti yayılan, halk arasında ve meclis ortamında yaptığı etkili konuşmalarıyla "milli hatip" ve "cumhuriyet hatibi" olarak anılan Tanrıöver, 1923'te ikinci Meclise, İstanbul mebusu olarak girdi.

Cumhuriyet'ten sonraki yıllarda yeni Türkiye'yi ve Cumhuriyet inkılaplarını öven konuşmalarıyla halk üzerinde etkili olan Hamdullah Suphi, 1925'te Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki görüşmeler sırasında tekke ve zaviyelerin kapatılmasına dair kanuna itiraz etti.

İstanbul'da Türk Ocakları'nı tekrar faaliyete geçiren, Etnografya Müzesi'ni kuran Tanrıöver, 1931-1943'te Bükreş'te büyükelçilik yaptı.

Tanrıöver, 1944'te İçel'den, 1946'da İstanbul'dan milletvekili seçildi, 1950'de Demokrat Parti listesinden bağımsız Manisa milletvekili, 1954'te ise İstanbul milletvekili oldu. Hürriyet Partisi adayı olarak 1957'de girdiği seçimi kaybeden Tanrıöver, Horhor'daki Suphi Paşa Konağı'na çekildi.

Anadolu'yu milli kültürün ayakta tutacağını savundu

Şiir, hikaye, makale ve edebi tenkitleri "Şura-yı Ümmet", "Yeni Gazete", "Servet-i Fünun", "Resimli Kitap", "Musavver Muhit", "Türk Yurdu", "Genç Kalemler", "Hak", "İkdam", "Akşam", "Rübab, "Hakimiyet-i Milliye" ve "Muallim"in de arasında bulunduğu çeşitli mecmualarda yayımlanan Tanrıöver, çoğu aşk ve tabiat konulu şiirler yazdı.

Tanrıöver "İslam Birliğinin Geçirdiği Safhalar", "Sanat ve İstiklalimiz", "Bugünkü Tehlikeler ve Halk Önderleri", "Milliyet Düsturları", "Sovyet Rejimi" ve "Arap Birliği Hakkında Tarihi Mütalaalar" başlıklı yazı ve konuşmalara imza attı, Haçlıların parçalayıp yutmaya çalıştığı son Türk yurdunun Anadolu olduğunu, Anadolu'yu ayakta tutacak tek yolun ise milli kültür olduğunu savundu.

"Toplu İğne", "Yutmaz", "Hasad", "Keçiboynuzu", "İstanbulin" ve "Münekkid" gibi takma adlarla da eserlerini okuyucuyla buluşturan yazar, yayımladığı manzume ve yazılarda mizaha olan yatkınlığını gösterdi.

"Namık Kemal Bey Magosa'da", "La question armenienne et un point de vue Turque", "Dağ Yolu", "Günebakan" ve "Anadolu Milli Mücadelesi" eserlerini yazan ve milli edebiyat akımı içinde yer alan şair, aruzu terk edip hece vezniyle ve sade bir dil kullandığı şiirler de kaleme aldı. Eserlerinden "Dağ Yolu" yeni harfler ile "Günebakan" ise açıklayıcı notlarla tekrar yayımlandı.

İstanbul'da 10 Haziran 1966'da vefat eden Hamdullah Suphi Tanrıöver'in cenazesi, Merkezefendi'deki aile kabristanında toprağa verildi.


Muhabir: Aişe Hümeyra Akgün