İSTANBUL (AA) - OHCHR Hukukun Üstünlüğü ve Demokrasi Bölümü Terörle Mücadele ve İnsan Hakları Sorumlusu Samar Khamis, Birleşmiş Milletler Terörle Mücadele Ofisi (UNOCT), TBMM, Katar Şura Meclisi ve Akdeniz Parlamenter Asamblesi işbirliğinde İstanbul'da düzenlenen 'Terörle Mücadele ve Şiddet İçeren Aşırılığın Önlenmesi Konusunda Küresel Parlamento Konferansı' kapsamında AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Ulusal terör tanımlarının uluslararası insan hakları hukukuna uygun hale getirilmesinin önemine dikkati çeken Khamis, Birleşmiş Milletlerin (BM) terör tanımına ilişkin rehber notu hakkında bilgi vermek ve bu konuda parlamenterlerle görüşmek için burada olduklarını söyledi.

New York yönetiminden sosyal medya şirketlerine gençlerin ruh sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri nedeniyle dava
New York yönetiminden sosyal medya şirketlerine gençlerin ruh sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri nedeniyle dava
İçeriği Görüntüle

Terörizmin tanımında bulunması gereken unsurlara değinen Khamis, bu unsurların 'suçlu eylem, niyet ve amaç' boyutlarını kapsadığını dile getirdi.

Khamis, 'Suçlu eylem, ölüme, ağır bedensel yaralanmaya veya rehin almaya yol açan veya bu amaca yönelik şiddet eylemleri olmalıdır.' dedi.

'Terörizmi diğer suçlardan amaç ayırıyor'

Terör eylemlerinin diğer suçlardan ayrımında en belirleyici unsurun 'amaç' olduğunu vurgulayan Khamis, 'Bu (amaç), terörizmi diğer suçlardan ayıran önemli bir unsurdur. Amaç, korku yaratmak, bir grup insanı sindirmek veya terörize etmek ya da bir hükümeti veya uluslararası bir örgütü harekete geçmeye yahut hareket etmekten kaçınmaya zorlamak olmalıdır.' ifadelerini kullandı.

BM yetkilisi, ülkeler arasında terörizme ilişkin tanım farklılıklarının uygulamada ciddi sorunlara yol açtığını belirterek, 'Terörizmin evrensel bir tanımının olmaması, devletlerin kendi iç tanımlarını oluşturmalarına olanak sağlıyor. Ulusal tanımlar o kadar geniş veya belirsiz ki, bu yasalara tabi olan kişiler faaliyetlerini yasalara uygun şekilde yürütemiyor.' diye konuştu.

Khamis, bu durumun hukuk uygulayıcılarına geniş takdir yetkisi tanıyarak keyfi uygulamalara neden olabileceğine işaret ederek, BM'nin bu nedenle tanım rehberini hazırladığını anlattı.

'İnsan haklarına saygılı terörle mücadele politikaları daha kalıcı'

Terör tehditleriyle mücadele ederken tüm devletlerin karşılaştığı zorlukların farkında olduklarını söyleyen Khamis, uluslararası insan hakları hukukunun bu tehditlerle başa çıkmak için gerekli araçlarla donatıldığını ifade etti.

Khamis, öte yandan insan haklarına saygılı terörle mücadele politikalarının daha kalıcı sonuçlar doğurduğunu vurgulayarak, 'Terörle mücadele önlemleri, insan haklarına saygı gösterdiğinde bunların sürdürülebilir olacağına inanmak için daha fazla nedenimiz olur.' dedi.

Buna karşılık, insan haklarıyla bağdaşmayan uygulamaların ters etki yaratabileceğine dikkati çeken Khamis, '(Bu durum) Şiddet yanlısı gruplar tarafından araçsallaştırılabilecek daha fazla şikayete yol açabilir.' değerlendirmesinde bulundu.​​​​​​​


Muhabir: Muhammet Tarhan

Kaynak: AA