ANKARA (AA) - Bakan Memişoğlu, TRT Haber canlı yayınında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.
Olası depremlere karşı sağlık sistemindeki hazırlıklara ilişkin Memişoğlu, Türkiye'nin bu tür afetlerde çabuk reaksiyon verebilen ve organize olabilen bir ülke olduğunu vurguladı.
Memişoğlu depremin Türkiye'nin gerçeği olduğuna işaret ederek, sağlık sisteminin bu konudaki yeterliliğini hem 6 Şubat 2023'teki Kahramanmaraş merkezli depremlerde hem de Kovid-19 salgınıyla mücadelede dünyaya ispatladığının altını çizdi.
Sağlık sisteminin tüm olası deprem ve afetlere karşı hazırlıklı olduğunu vurgulayan Memişoğlu, "Depremin planlamasını ve depremde nasıl hareket edeceğimizi deprem öncesinde personelimize ve sağlık çalışanlarına öğretiyoruz. Ne yapacağını bilen bir sağlık sistemi oluşturduk. İstanbul'da 12 tane izolatörlü hastanemiz var, 24 saat çalıştıkları için de depremde bizim ana üslerimiz olacaklar. Sağlık sistemi, bu ana omurga üzerinde ilk 24 saat kendi kendine yetebilecek durumda. Ancak öncesinde de toplumun buna hazır olması gerekiyor." ifadelerini kullandı.
"Toplumun yüzde 35'i fazla kilolu, yüzde 27'si obez"Bakan Memişoğlu, obeziteyle mücadele kapsamında başlatılan "İdeal Kilonu Öğren, Sağlıklı Yaşa" kampanyasının sonuçlarına ilişkin de değerlendirmelerde bulundu.
Mayıs ayında 3 milyon kişinin gönüllülük esasına göre kilo ve boy ölçümlerinin yapıldığını, temmuzda ise bu rakamı 10 milyona çıkarmayı hedeflediklerini aktaran Memişoğlu, şu bilgileri verdi:
"Toplumumuzun kilo ve obezite sorunu var. Şu ana kadar 3 milyon insanı tarttık veya boyunu ölçtük, yüzde 35'i fazla kilolu. Biz şu anda kilo anlamında dünyanın en üst seviyesindeyiz. Yüzde 27'si obez. Toplam yüzde 52-55 bandında insanlarımız istediğimiz kiloda değil."
Memişoğlu, obezitenin hayatın bir döneminde farklı hastalıklara yol açabileceğinin altını çizerek, "Kalp ve eklem hastalıkları ve tansiyon, bunların hepsi kiloyla bağlantılı. Sadece obeziteyle ilgili değil, sigarayla ilgili de sorunumuz var. Bugün toplumun üçte biri maalesef sigara içiyor. Bugün akciğer kanserinde dünyanın en önde gelen ülkelerinden bir tanesiyiz. Kilo, sigara bağımlılık, hareketsizlik bizim toplumumuzun riskleri olarak görüyoruz." dedi.
Kampanyaya katılanların Sağlıklı Hayat Merkezleri'ne yönlendirildiğini ifade eden Memişoğlu, Türkiye'de 288 merkezin olduğunu, bunlara 100 daha ilave edileceğini anlattı. Memişoğlu, 5 ayda 8,5 milyon kişinin söz konusu merkezlere gittiğini söyledi.
"Sezaryen oranlarını yüzde 3 düşürdük"Bakan Memişoğlu, sezaryen oranlarının azaltılması için başlatılan Normal Doğum Eylem Planı'nda gelinen son durum hakkında da değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye'de sezaryen oranının yüzde 61,5 olduğu bilgisini paylaşan Memişoğlu, sezaryenin bir doğum şekli değil bir ameliyat türü olduğunu dile getirdi.
"Doğal Olan Normal Doğum Kampanyası"nın geçen yıl ekim ayında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın himayelerinde başlatıldığını anımsatan Memişoğlu, bazı hastanelerde sezaryen oranlarının yüzde 80'e kadar yükseldiğine dikkati çekti.
Memişoğlu, "Eylem Planı'nda önce ebelere fonksiyon tanımladık. Gebe okulları tanımladık. Bugün Türkiye'de 974 gebe okulu oluşturuldu. Hastanelerde doğum sorumluları tespit ettik. 5 bin 700 ebeyi doğum sorumlusu yaptık. Yüzde 65 sezaryen oranı sağlıklı bir rakam değil. Normal Doğum Eylem Planı, 40 haftalık bir süreç, şu anda 30-35 hafta arasındayız. Temmuz sonu itibarıyla bitecek. Bizim hedefimiz, sezaryen oranlarını düşürmek. Şu anda yüzde 3 oranında toplam sezaryen oranlarını düşürdük. Tıbbi endikasyon dediğimiz acil durumlarda sezaryen olması şarttır ama yüzde 15-20'yi geçmemesi gerekiyor." diye konuştu.
Merkezi Hekim Randevu Sistemi'nde (MHRS) yapılan düzenlemelerle birlikte bekleme oranlarının da düşürüldüğünü ifade eden Memişoğlu, şunları kaydetti:
"Türkiye, 2024'te bir milyar 24 bin kez sağlık sisteminden yararlanmış. Yani her vatandaş 12,5 kez sağlık sistemine gitmiş. OECD ortalaması 6.2. Her vatandaşımıza Avrupa'nın iki katı kadar sağlık hizmeti sunmuşuz. Randevu sorunumuz neden oluyor, diye baktık. Bilişim alt yapımızda bunlarla ilgili büyük bir çalışma sergilendi. Aile hekimliğini kuvvetlendirdik. Hastaneye gitmeden çözülecek problemleri, ilaçları ve raporları da orada yazdırarak büyük rahatlama sağladık. Yüzde 80 oranında randevu bekleyen hasta oranını azalttık. MHRS'yi rahatlattık."
"2026'da kuduz aşısını antijenle beraber üretebilir hale geleceğiz"Bakan Memişoğlu, kanser ilaçlarını Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) üzerinden üreteceklerini belirterek, TÜSEB ile yapılan çalışmaları teşvik, finanse ve koordine ettiklerini bildirdi.
Aşı üretimi konusuna da değinen Memişoğlu, Türkiye'nin 13 aşıyı vatandaşlara ücretsiz ulaştıran bir sistem kurduğunu aktardı. Memişoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"2026'da kuduz aşısını antijenle beraber üretebilir hale geleceğiz. Diğer aşıları da çok kısa zamanda Türkiye'de üretebilir hale gelmiş olacağız. Kendi aşılarımızı biz yapacağız. Başka bir müjde de vermek istiyorum. Biliyorsunuz özellikle HPV dediğimiz virüsle ilgili spekülasyonlar oluyor, onunla ilgili biz de bir çalışma yaptık. Bunun esasında 200 tipi var, farklı varyasyonları var. Esas kanser yapma riski olan özellikle rahim kanseri riski olan iki tane suşu var. Bunlarla ilgili de aşı programını başlatacağız 2025'in sonunda, 13 yaşındaki bütün çocuklarımıza HPV aşısını yapabilir hale getireceğiz, 15 yaşın üzerindekileri de isteyenlerin aşılarını yapacak hale geleceğiz. Bunu speküle ediyorlar. HPV'yi tarıyoruz şu anda, SMA'yı da tarıyoruz. HPV aşısını, 2025 sonu itibarıyla insanlarımıza ücretsiz, özellikle 13 yaşındaki çocuklarımıza ulaştıracağız."
"Türkiye sağlıkta bölgesinin lider ülkesi oldu"Bakan Memişoğlu, "Sağlık turizmi alanında hedefler neler?" sorusuna ilişkin, Türkiye'nin şu anda sağlıkla ilgili dünyada en güvenilir, en iyi sağlık hizmeti sunan ülkelerden biri haline geldiğini vurguladı.
Sağlık turizminin Türkiye'ye şu anda 3 milyar doların üzerinde gelir sağlandığına dikkati çeken Memişoğlu, hedeflerinin bu rakamı 2028'de 20 milyar dolara çıkarmak olduğunu söyledi. Memişoğlu, "Türkiye esasında sağlıkta şu anda bölgesinin lider ülkesi oldu ama daha da geliştirmek sadece ülkemizin yakınında değil her yerden sağlık ihtiyacı olan insanlara, sağlık ihtiyacı sunmak hedefindeyiz." dedi.
"Sağlık personeli atamasına ilişkin herhangi takvim planlanıyor mu?" sorusuna Memişoğlu, yeni açılacak hastanelere ve emekli olan personelin durumuna göre kadro tespiti yaptıkları yanıtını verdi. Memişoğlu, bu kapsamda 37 bin kadro tahsis edildiğini ve bunlardan 19 binini ilan ettiklerini anımsatarak, "Geri kalan 18 bin kadroyu eylül-ekim ayında ilan edeceğiz. Onlar da birkaç ay içinde kamudaki sağlık ordumuza katılacaklar." diye konuştu.
"Maymun virüsüyle ilgili aşı çalışmamız var"Bakan Memişoğlu, kene vakalarına karşı Sağlık Bakanlığının yürüttüğü çalışmaları da anlattı.
Bu konuda bilim kurulu çerçevesinde hareket ettiklerini bildiren Memişoğlu, "Her kene ısırığını ve Kırım Kongo ile ilgili bilgileri topluyoruz, takip ediyoruz. Şu anda geçmiş yıllara göre ilave veya ekstra fazlalığımız veya ölüm oranımız yok." açıklamasında bulundu.
Memişoğlu, Bakanlık olarak kene konusunda bilgilendirmeler yaptıklarını belirterek, şöyle devam etti:
"Türkiye, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi ile ilgili aşı konusunda dünyada ilk aşısını üretebilecek öncü ülkelerden bir tanesi olacak. Hem Kayseri'de hem İstanbul'da büyük çalışma yapıyoruz. Aynı zamanda 'mpox' dediğimiz maymun virüsüyle ilgili aşı çalışmamız var onu da ifade edeyim."
"Yenidoğan çetesi gibi olayların önlemesi için hangi denetim mekanizmalarını güçlendirdiniz?" sorusuna ilişkin Memişoğlu, 21 bilimsel kurul oluşturduklarını, denetim yaptıklarını söyledi. Bakan Memişoğlu, yoğun bakımların online olarak takip edilmesine yönelik zorunluluk getirdiklerine de dikkati çekti.
Muhabir: Duygu Yener,Fatma Sevinç Çetin