İSTANBUL (AA) - Sıfır Atık Vakfı tarafından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, Birleşmiş Milletler (BM) Çevre Programı (UNEP) ve BM İnsan Yerleşimleri Programı (UN-Habitat) işbirliğiyle düzenlenen Uluslararası Sıfır Atık Forumu ikinci gününde devam ediyor.

  • 'Uluslararası Sıfır Atık Forumu' ikinci günde sürüyor

Çok sayıda ülkeden katılımın olduğu forum, 118 uluslararası partner kuruluş, belediye başkanları, büyükelçiler ve BM, UN-Habitat, UNEP ile BM Kalkınma Programı (UNDP) gibi uluslararası kuruluşların üst düzey temsilcileriyle dünyanın dört bir yanından liderleri, akademisyenleri, özel sektör temsilcilerini, sivil toplum kuruluşlarını, aktivistleri ve karar vericileri buluşturdu.

'Sıfır Atık Hareketi: İnsan, Mekan, Dönüşüm' temasıyla düzenlenen forum kapsamında 'Bakanlar Oturumu' gerçekleştirildi.

'Sınır tanımayan sorunların reçetesi sınırları aşan dayanışmadır'

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, burada yaptığı konuşmada, sıfır atık yaklaşımının farklı boyutlarıyla ele alındığı forumun sürdürülebilir bir gelecek yolunda yeni ufuklar açmasını temenni etti.

Erişilebilirlik kavramının beraberinde getirdiği kontrolsüz tüketim alışkanlıklarının çevre üzerinde her geçen gün artan bir baskı oluşturduğunu kaydeden Kacır, 'Yerkürenin en bakir coğrafyası, Antarktika'da dahi artık mikroplastiklere rastlıyor olmamız, daha fazla üretim, daha fazla tüketim anlayışı altında yerkürenin alarm verdiğini ispat ediyor.'ifadelerini kullandı.

Kacır, döngüsel ekonomi modelini esas almanın bir tercih değil gelecek nesillere karşı ahlaki bir sorumluluk ve ortak yükümlülük olduğuna işaret ederek, 'Bu doğrultuda atılan ulusal adımlar çok kıymetli olmakla birlikte küresel ölçekte adil sorumluluk paylaşımı ve kararlı işbirliği tesis edilmeden hedeflerimize tam manasıyla ulaşmamız mümkün olmayacak.' diye konuştu.

Sınır tanımayan sorunların reçetesinin sınırları aşan dayanışma olduğunu ifade eden Kacır, şunları kaydetti:

'Elbette çözüm yolunda geliştirecek yaklaşımların meşruiyet ve etkinlik kazanabilmesi için iki temel unsur esastır. Birincisi meselenin adalet temelinde ele alınmasıdır. Dünyanın belirli bölgelerinin sorumsuzca tükettiği, geri kalanının ise faturasını ödediği bir model ne adil ne de sürdürülebilirdir. Başarılı bir stratejinin ikinci önemli unsuru ise gelişmekte olan ülkelerin ekonomik ve sosyal dönüşümde ihtiyaç duyduğu finansmanlara erişim, teknoloji ve kapasite geliştirme altyapısı ihtiyaçlarının karşılanmasıdır.'

TABEF, Afrika'daki Türk yatırımcıların sorunlarının çözümüne önemli katkı sağlıyor
TABEF, Afrika'daki Türk yatırımcıların sorunlarının çözümüne önemli katkı sağlıyor
İçeriği Görüntüle
'Türkiye olarak kaynakların verimli kullanımı için atılan samimi uluslararası adımların her zaman destekçisi olduk'

Bakan Mehmet Fatih Kacır, Türkiye olarak kaynakların verimli kullanımı için atılan samimi uluslararası adımların her zaman destekçisi olduklarını belirterek, adil, kapsayıcı ve ortak sorumluluk temelinde şekillenen her çabanın yanında yer aldıklarını söyledi.

Ulusal düzeyde de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımından asla taviz vermeden ülkenin sanayileşme ve kalkınmasını esas alan bir ekonomik modelin 23 yıldır Türkiye'de uygulandığının altını çizen Kacır, şunları aktardı:

'Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak ekonomimizin tüm sektörlerinin sürdürülebilirlik ve verimli odaklı dönüşümü için diğer kurumlarımızla yakın işbirliği ve istişare içinde adımlar atıyoruz. Bu süreçte sanayi ve üretim sektörlerinde büyük bir dönüşüm ihtiyacı var. Bu anlayışla Yeşil Dönüşüm Destek Programı'nı hayata geçirdik. Bir yandan yeşil dönüşümü hızlandırırken bir yandan da yeşil dönüşüm teknolojilerini ülkemizde gerçekleştiriyoruz Sanayimizin ve KOBİ'lerimizin temiz üretim ve döngüsel ekonomi yatırımlarını uygun maliyetle gerçekleştirmesi için 1 milyar dolardan fazla uluslararası finansmanı ülkemize kazandırdık.'

'Sıfır atık vizyonunu üretim süreçlerine ve AR-GE politikalarımıza entegre etmeyi sürdüreceğiz'

Bakan Fatih Kacır, planlı sanayileşme atılımlarının kalbinde yer alan organize sanayi bölgeleri bünyesinde atıkların kaynağında azaltılması, geri kazanılması ve geri dönüştürülmesi ilkelerine dayanan entegre bir çevre yönetimi yaklaşımı oluşturduklarını dile getirdi.

Gelecek dönemde yeşil ve döngüsel ekonomiye girişi sağlayarak sanayi kaynaklı karbon emisyonlarını azaltmanın en önemli hedeflerden olduğuna işaret eden Kacır, sıfır atık yaklaşımının 2030 sürdürülebilir kalkınma gündeminin ayrılmaz bir parçası olduğunu ve kısa sürede yerelden küresel yayılan güçlü bir vicdan çağrısına dönüştüğünü ifade etti.

Kacır, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak sıfır atık vizyonunu üretim süreçlerine ve AR-GE politikalarına entegre etmeyi sürdüreceklerini belirterek, 'Doğa ile uyumlu, kaynakları verimli kullanan, dengeli, kapsayıcı ve fırsat eşitliğini önceleyen yeni projelerle sürdürülebilir kalkınmamızın güçlü zeminini korumaya devam edeceğiz.' açıklamasını yaptı.


Muhabir: Yunus Türk

Kaynak: AA