İSTANBUL (AA) - MEHMET KARA - Prematüre olarak dünyaya gelen ve doğum sonrası yanlış tedavi nedeniyle beyin felci (serebral palsi) geçirmesine rağmen sanat, eğitim ve spordaki başarılarıyla dikkati çeken Dilan Marangoz, Türkiye'de ve dünyada tanınan bir fotoğrafçı olmayı hayal ediyor.

Zorlu çocukluk dönemi geçiren ve serebral palsili olmanın getirdiği fiziksel engelleri aşan 33 yaşındaki Marangoz, okul yıllarında engeli nedeniyle birçok ayrımcılığa ve dışlanmaya maruz kaldı, yaşadığı zorluklar yüzünden defalarca sınıf ve okul değiştirdi.

Pes etmeyerek eğitim hayatına devam eden Marangoz, lise yıllarında fotoğrafçılığa ilgi duyarak makinesiyle önce anları ölümsüzleştirmeye, ardından engelliler için farkındalık çekimlerine başladı.

Sanata olan ilgisini Okan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Görsel Sanatlar Bölümünü kazanarak taçlandıran Marangoz, başta engelliler olmak üzere hayatın her alanından karelerle birçok farkındalık sergisi açtı.

Lisans eğitiminin ardından Spor Yönetimi alanında yüksek lisans okuyan, engelliler için yüzme eğitmenliği, otizmli bireyler için yaşam koçluğu da yapan Marangoz, sosyal medya hesabında sanat, spor ve yaşamdan içerikler üretmeye devam ediyor.

Marangoz'un en büyük hayali ise zorluklarla örülü hayat yolculuğunda farkındalık oluşturan ünlü fotoğrafçı olmak.

- "Ağlayarak fotoğraf çektiğim günleri hatırlıyorum"

EY'in Yapay Zeka Duyarlılık Endeksi yayımlandı
EY'in Yapay Zeka Duyarlılık Endeksi yayımlandı
İçeriği Görüntüle

Yaşamını, yaşadığı zorlukları ve hayallerini AA muhabirine anlatan Marangoz, prematüre bebek olarak 1 kilo 250 gram doğduğunu, doğum sonrası beyin felci geçirdiğini söyledi.

Ailesinin, sağ kol ve bacağındaki aksaklığı 6 aylıkken fark ettiğini dile getiren Marangoz, bu nedenle bebeklik ve çocukluk döneminin çok zor geçtiğini aktardı.

İlkokul yıllarında yalnızca fiziksel değil, sosyal engellerle de karşılaştığını belirten Marangoz, "Çok zorlu şeyler yaşadım. Birçok defa okul değiştirdim. Taklitlerim yapıldı, küçümsendim, ayrımcılığa uğradım. Buna rağmen başarılı olmaya çalıştım. Sağlığımdaki problemin açığını eğitimle kapattım." diye konuştu.

Lise yıllarında aldığı fotoğrafçılık eğitiminin sanata ilgisini artırdığına değinen Marangoz, bu alanın fiziksel engelleri nedeniyle kendisi için daha da zorlayıcı olduğunu anlattı.

Marangoz, "Fotoğraf çekmek aslında benim için zor. Çok net söyleyeyim; ağlayarak fotoğraf çektiğim günleri hatırlıyorum. Kasılmamdan, acıdan dolayı... Ama yine de pes etmedim. Bu branşı geliştirmek, daha üst seviyeye taşımak istedim. Hala en büyük hayalim, Türkiye'de ve dünyada tanınan bir fotoğrafçı olmak." ifadelerini kullandı.

- "Hayallerimi pes etmeyerek gerçekleştirdim"

Birçok engelli bireyin portresinden oluşan farkındalık sergileri açtığını aktaran Marangoz, fotoğrafçılığın yanı sıra Spor Yönetimi alanında da yüksek lisans yaptığından bahsetti.

İki yıl kadar otizmli yetişkin bireylere yaşam koçluğu yaptığını, şehir şehir gezip onlara fiziksel aktiviteler ve spor yaptırdığını anlatan Marangoz, "Engelli bireyler için yüzme eğitmenliği sertifikası aldım ve bu alanda eğitim verdim. Sanat terapisi eğitimi de aldım. Tüm bunlarla sadece kendimin değil, tüm engellilerin engellerini aşmalarına yardımcı olmak istiyorum." dedi.

Marangoz, bu çalışmalarını farkındalık oluşturmak amacıyla kurduğu sosyal medya hesabında paylaştığını belirterek, "Farkındalık yaratmak ve ilham olmak istiyorum. Üniversitelerde ve liselerde motivasyon konuşmaları yapıyorum. Hayallerimi pes etmeyerek gerçekleştirdim. Umarım herkes gerçekleştirebilir." şeklinde konuştu.

Sözlerini duygulanarak tamamlayan Marangoz, "Çektiğim fotoğraflarla, yaptığım sporla, yazdığım motivasyon yazılarıyla, ürettiğim içeriklerle fark yaratmak ve Türkiye'de, dünyada tanınan bir kimlik; serebral palsili bir birey olmak istiyorum." ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA