TRABZON (AA) - Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı İmmünoloji ve Alerji Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı

KTÜ Farabi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Kliniğinde görevli Erbay, AA muhabirine, astımın dünyada ve Türkiye'de milyonlarca kişiyi etkileyen bir hastalık olduğunu söyledi.

Astımın her yaş grubunda başlayabileceğini ifade eden Erbay, "Astım nefes darlığı, öksürük, hırıltı, göğüste sıkışma hissi şikayetlerinin olmasıyla kendisini gösterir ve bu şikayetler değişkendir. Kimi zaman bahar ayında olur kimi zaman gripten sonra daha fazla olur. Stresli bir dönemde ve alerjene maruz kalındığında olabilir. İyileşme, kötüleşme değişkenliği mevcuttur." diye konuştu.

Erbay, astımın tedavi edilebilir bir hastalık olduğuna işaret ederek, "Kontrol altına aldığımızda hastalar rahatlıkla gece uykularını uyuyabilir, günlük işlerini yapabilir, acile başvurmak zorunda kalmayabilirler. Bunun için inhaler tedavi dediğimiz, nefesle çektiğimiz ilaçlarımız mevcut." ifadelerini kullandı.

İnhaler ilaçların önleyici ve rahatlatıcı olarak iki grupta toplandığını anlatan Erbay, "Bu ilaç bağımlılık yapmaz. 'Sürekli kullanınca bağımlılık yapıyor' diye hastaların endişeleri olabiliyor. Bu şekilde bir bağımlılık olmaz. Ömür boyu kullanılabilir ve ciddi yan etkileri olmaz." dedi.

Erbay, en önemli noktalardan birinin de inhaler ilaçlarının doğru teknikle kullanımı olduğunu vurgulayarak, şu değerlendirmede bulundu:

Yapay zekayla bazı kanser türleri ve Alzheimer'da erken teşhis mümkün
Yapay zekayla bazı kanser türleri ve Alzheimer'da erken teşhis mümkün
İçeriği Görüntüle

"Dünya Astım Günü'nün de bu sene sloganı 'Astımda inhaler tedavi: Ne kadar doğru, o kadar etkili.' Doğru teknikte inhaler ilaçların kullanımı aslında doğru ve en etkin etkiyi sağlayacaktır. Çünkü bunlar içilmediği, iğne ya da damardan verilen bir ilaç olmadığı için nefesle çekildiği için yanlış çekersek hiçbir etkinlik sağlamaz. Yani inhaler ilaçları akciğerlere ulaşacak şekilde doğru teknikle çekmemiz gerekiyor. Bununla ilgili hasta ve yakınlarının doktorlarından iyi bir eğitim almaları çok önemli."

"Her astım hastası nefes ilaçları ile iyileşmeyebilir"

Her astım hastasının nefes açıcı ilaçlarla iyileşemeyebileceğini belirten Erbay, şunları kaydetti:

"Bu hastaların hala nefes darlığı, öksürüğü devam edebilir. Hastamız astım nedeniyle acile yine gidiyor ya da hastanede yatması gerekiyor olabilir. Bu hastalarda, son yıllarda gelişen biyolojik ajan tedavileri dediğimiz tedavileri kullanıyoruz. Çok yüz güldürücü sonuçları mevcut. Bu tedaviler sonrasında hastamızın acile başvurmasını engelliyoruz, yaşam kalitesini artırıyoruz, solunum testindeki artışı görüyoruz. Gerçekten etkili bir tedavi."

Erbay, her hastaya biyolojik ajan tedavisinin uygulanamayacağının altını çizerek, "Biyolojik ajan tedavisi kişiye özgü seçilir. Türkiye'de de geri ödeme koşulları var. Hastamızın, geri ödeme koşullarını sağlaması lazım. Biz bunları değerlendirerek eğer hastamız uygunsa aşı tedavisini başlayabiliyoruz." diye konuştu.

Biyolojik ajan tedavisinin de herhangi bir yan etkisi olmadığını ifade eden Erbay, "Sadece ilk dozlarda bir alerji geliştirme riski var. O yüzden bu aşılar sadece alerji immünoloji ya da göğüs hastalıkları uzmanlarının olduğu yerlerde uygulanır ve bizler tarafından reçete edilebilir. O yüzden ilk riskler zaten gözetim altında olduğu için önlenebiliyor." dedi.

Erbay, söz konusu aşıların ayda 1 ya da 2 defa uygulanabileceğini anlatarak, "4 aylık bir yanıt değerlendirme sürecimiz var. Hasta gerçekten iyi oluyor mu, fayda görüyor mu ona bakıyoruz. Fayda varsa bunlar uzun vadeli, belki de ömür boyu uygulanabilen tedaviler." değerlendirmesinde bulundu.


Muhabir: Meltem Yılmaz Karakurum

Kaynak: AA