BERLIN (AA) - Ayşe Demir, ülkede göçmen kökenli ve yabancı isimli gençlerin iş ve mesleki eğitim başvurularında ayrımcılığa uğradıklarına dikkati çekerek, şirketlere ad ve fotoğrafın yer almadığı öz geçmişlerle 'anonim başvuru' yapılmasını önerdi.

Berlin-Brandenburg Türkiye Toplumu Sözcüsü Demir, Siegen Üniversitesinin iş ve mesleki eğitim başvurularında Alman ismi taşımayanların ayrımcılığa maruz kaldıklarını ortaya koyan son araştırmasını ve bu konuda ayrımcılıkla mücadelede neler yapılabileceğini AA muhabirine değerlendirdi.

Araştırma: Şirketler, başvuru sahiplerinin isimleri üzerinden ayrımcılık yapıyor

Siegen Üniversitesinin yaptığı araştırma, Almanya'da şirketlere mesleki eğitim almak için Arapça ve Türkçe isimlerle başvuranların ayrımcılığa maruz kaldıklarını ortaya koydu.

Araştırma kapsamında 2022-2025 yıllarında Federal İş Ajansı aracılığıyla staj yeri ilanı veren şirketlere gerçek olmayan kişiler üzerinden çeşitli isimlerle 50 bin elektronik posta gönderilerek mesleki eğitim başvurusu yapıldı.

Tek kullanımlık plastikler ve deniz çöpleriyle mücadelede yol haritası hazır
Tek kullanımlık plastikler ve deniz çöpleriyle mücadelede yol haritası hazır
İçeriği Görüntüle

Almanca isim olan 'Lukas Becker' adına yapılan 100 mesleki eğitim başvurusuna şirketler ortalama 67 cevap gönderdi, Almanca olmayan yabancı isimlerle gerçekleştirilen başvurulara ise daha az cevap geldi.

Buna göre Rusça 'Ivan Smirnov' adıyla gönderilen başvurulara ortalama 56, İbranice 'Ariel Rubenstein' isimli başvurulara ortalama 54, Türkçe 'Yusuf Kaya' adıyla yapılan başvurulara 52 ve Arapça 'Habiba Mahmoud' adına yollanan başvurulara 36 cevap gönderildi.

Sonuçları açıklayan araştırma ekibi, başvurularda bu kurgu adayların aynı zamanda okula devam ettikleri beyanında bulunduklarını, bu sonuçların öğrenimini sürdüren gençlerin sektörde mesleki eğitim imkanına ne kadar zor erişebildiklerini de gösterdiğine dikkati çekti.

Bu sonuçlara ilişkin yaklaşık 700 şirketle görüştüklerini belirten araştırma ekibi, firmaların yabancı isimli adayların olası ayrımcılığa uğrama nedenlerini dil engeli, kültürel farklılıklar, oturum izni eksilikleri gibi konulara dair endişeler olarak sıraladıklarını belirtti.

Ekip, ayrıca şirketlerin yabancı ya da göçmen istihdamının, resmi makamlarla ilişkilerde ve bürokraside ek iş yükü oluşturabileceğini düşündüğünü ifade etti.

Siegen Üniversitesi Ekonomi Eğitimi Merkezi Araştırma Görevlisi Dilara Wiemann, raporun sunumunda yaptığı değerlendirmede, ayrımcılığa uğrayan adaylar için bu araştırma sonuçlarının felaket olduğunu belirtti.

Wiemann, 'Belirgin bir şekilde daha iyi karne notları veya sosyal alanda faaliyet göstermek bile kökenin, başarıdan daha belirleyici olduğunu gösteriyor.' dedi.

'Özellikle mesleki eğitim için anonim iş başvurusu uygulanmalı'

Araştırma sonuçlarını değerlendiren Berlin-Brandenburg Türkiye Toplumu Sözcüsü Demir, Arapça ve Türkçe isimli gençlerin başvurularının ardından mülakatlara diğer adaylara göre daha az çağrılmasının Siegen Üniversitesinin araştırmasından önce de pek çok çalışmayla ortaya konulduğunu belirterek, bu konunun artık akademik tartışmadan çıkarılması ve somut önlemlerin alınması gerektiğini söyledi.

TBB olarak anonim iş başvurusunu uyguladıklarını anlatan Demir, 'Bununla ilgili çok iyi sonuçlar aldık. Bizim talebimiz, özellikle mesleki eğitim yerlerinden anonim iş başvurusunu uygulasınlar çünkü anonim iş başvurusunda fotoğraf olmayacak, isim olmayacak.' ifadesini kullandı.

Gençlere deneme stajları sunabilmek mümkün

Bir mesleki eğitim şirketinin veya kurumun yine de ön yargılı davranabileceğini anlatan Demir, 'Ancak en azından o genç mülakata çağrıldığı zaman karşı tarafı ikna edebilecek yani bir şansı olacak. Bu yüzden anonim iş başvurusunu gerçekten destekliyoruz.' diye konuştu.

Demir, mesleki eğitim imkanı sunan şirket veya kurumların ne gibi ön yargılarının olduğuna ilişkin soruya da, 'Genellikle göçmen kökenli gençlerin düşük motivasyonlu oldukları, güvenilir olmadıkları, dakik olmadıkları, kurallara uymadıkları gibi ön yargılar. Bu ön yargıları ortadan kaldırabilmek için de bu gençlere deneme stajları sunabilmek mümkün. Başka bir ön yargı da Müslüman genç, beş vakit namazını kıldığında iş ortamını bozabileceği. Deneme stajlarıyla (bunun) iş ortamını bozmadığı ortaya çıkacaktır yani en azından meslek eğitim kurumunu ikna etmiş oluruz.' ifadelerini kullandı.

Alman devletinin anonim iş ve meslek başvurularını teşvik etmesini isteyen Demir, anonim başvurunun çok kültürlülük konseptinin parçası olmasından dolayı iş yerlerine mesleki eğitim konusunda mali destek verilebileceğini anlattı.

Demir, Almanya'da binlerce gencin mesleki eğitim yeri aradığını, diğer taraftan da çok sayda şirketin gençlere mesleki eğitim imkanı sunmak istediğini belirterek, bu konuda gençlerle mesleki eğitim sunmak isteyenlerin bir araya getirilmesi gerektiğini dile getirdi.

Bunun için özel olarak meslek fuarının düzenlenmesini talep eden Demir, geçmişte TBB'nin bunu düzenlediğini ve bu fuarlar sayesinde birçok mülteci ve göçmen kökenli gencin mesleki eğitim imkanı bulduğunu söyledi.

'Gençler, pes etmesin'

Demir, mesleki eğitim imkanı arayan gençlere çağrıda bulunarak, 'Gençlere çağrımız, tavsiyemiz kesinlikle pes etmesinler. Mesleki eğitim Almanya'da çok önemli. Almanya gibi bir ülkede diplomanız yoksa gerçekten sonradan iş hayatında yer almanız çok zor. Bundan dolayı da kesinlikle pes etmesinler. Başvurularına devam etsinler ve kendileriyle ilgili bir sorun olmadığını da bilsinler. Bu, sistemin sorunu.' tavsiyesinde bulundu.

Ayrımcılığa uğrayanlardan şikayette bulunmalarını isteyen Demir, 'Hissi bir olaya karşı ne yazık ki bir hukuksal süreci başlatmak mümkün değil ancak mülakata çağrıldıklarında ve çok açık bir şekilde 'Sen Müslümansın, sen göçmen kökenlisin, bundan dolayı seni almıyorum.' dendiğinde birçok imkan var.' diye konuştu.

Demir, Almanya'da Eşit Muamele Yasası kapsamında her eyalette, hemen hemen her şehirde ayrımcılıkla mücadele ofisleri ve danışma yerlerinin bulunduğuna işaret ederek, 'Oraya gidip hem danışma hizmeti alabilirler hem de hukuksal süreci de başlatabilirler çünkü bu, açık bir ayrımcılık.' dedi.

Ancak Eşit Muamele Yasası'nın devlet kurumlarında yaşanabilecek ayrımcılığı kapsamadığına, sadece özel sektördeki ayrımcılık vakalarını kapsadığına işaret eden Demir, cezaların ise caydırıcı olmadığına dikkati çekti.

Demir, bu yüzden Eşit Muamele Yasası'nın yenilenmesinin istendiğini belirterek, bir önceki hükümetin programında olmasına rağmen yenilenmediğini, yeni hükümetten bu kanunun yeniden düzenlemesini beklediklerini sözlerine ekledi.


Muhabir: Erbil Başay

Kaynak: AA